SANAL AŞKLAR TATLI BAŞLAR
İnsanların parmak izleri benzemese de
iç dünyaları birbirine benzer sanal âlemde “acaba bu mu” larla ekler listesine bir sürü isim yalnızlığı ta şurada oturmaktadır kuzu postuna girmiş bazı kesim kadınlı-erkekli yer alır listede hepsi aynı heveste “kime madik atabilsem” diye girer cam perde gerisinde olmadık şaklabanlıklar sergiler… Bir martı bekler kıyıda, hava serindir, Eşini aramak ister, deniz derindir… Nikler zamana gömülür zaman niklere kimse bakmaz beyindeki derinliklere yalnızlığına kuma aramaktadır sonu hüsran olsa ne çıkar işte bilerek kanmaktadır birisini hayatına sokmaktan kolay ne var ya çıkarmak kolay sanmaktadır… Bir martı bekler kıyıda, hava serindir, Eşini aramak ister, deniz derindir… Evlidir kimi kadınlı erkekli kırmızı kiremitli evlerindeki pembe gece apliği çoktan sönmüştür ya ayağını basacak yeri yoktur birinin ya mal bölünecektir diye korkmaktadır öteki titrek yürekle yola çıkarlar bu yüreksizlerin çoktan bitmiştir eşlilikleri çıkara dayalı yürür evlilikleri… Bir martı bekler kıyıda, hava serindir, Eşini aramak ister, deniz derindir… Bi cesaret bulur boşanır bi şekide kadını erkeği bulurlar bazıları caba harcamadan kavun sanıp sonunda çıkacak bir keleği metres yaşamak-birlikte yaşamak moda oldu ya gayrı o daldan bu dala konarlar karşısına çıkana derler “bir kez imza attım nüfus kaydıma ısrar edip geçmişimi saydırma…” Bir martı bekler kıyıda, hava serindir, Eşini aramak ister, deniz derindir… Liste şişer de şişer binleri bulur kavun bildiği kelek çıkar ya kahrolur alır eline eleğini zorlar belleğini eler de eler hımm güven duyulanlar bu sınavı deler reel dostluklardan da gerçekcidirler kimisi abi kimisi bacı der kimisi de taa yürekten nine dede hatta babacan derler... Bir martı bekler kıyıda hava serindir, Eşini aramak ister, deniz derindir… Art niyetsiz dobura doburlar çoğunluktadır pişmiştir keleklerin kokuşurken ki gazlarında lale devri aşkları ebeveyinlerindeki sadakatları umutlarında yoğunluktadır saygı sevgi güvene dayalı takvim yaprakları uyumaktadır bazlarında klavyelere gömdüğü düşleri kamera gerisindeki gülüşleri garnitürdür hazlarında... Bir martı bekler kıyıda hava serindir, Eşini aramak ister, deniz derindir… Sanal aşklar tatlı başlar klavye tam yansıtmasa da sözcükleri çatılsa da kaşlar yalansız güvenle söylenen sözler silinebilirse yalana çıkan aşklı dünler fiziğiyle gözüne giren komşudan daha gerçekci olacaktır ana baba bacı kardeş ve de eş hüzünler solacak soyutlar somut olacaktır... Bir martı bekler kıyıda hava serindir, Eşini aramak ister, deniz derindir… Bir bakışta yıldırım aşka rastlanır bazı oysa hormonlarının esiridirler alan razı veren razı da aşk geldiği gibi geri gider yıldırım hızıyla biri diğerini rahatsız eder elinde yağlı bir silah iki tarafı da sarar bir keder karar bir anda verilir bir can olur heder. Bir martı bekler kıyıda, hava serindir, Eşini aramak ister, deniz derindir… Bazıları duygusaldır batar yalan denizlerine geçici bir pembelik gelir sarı benizlerine öğrenir bir şekilde partnerinin çoluk-çocuk sahibi tapusu elde birisi onu bi gecelik de mutlu ediyor ya önemli değil gerisi ya da başlar ahlar vahlar figanlar duygularını döker şiirlere dolar sayfalar böylece mazisine basar bir sabıka kaydı keşke insanların bedenleri kalmasa da ruhları temiz kalsaydı… Bir martı bekler kıyıda, hava serindir, Eşini aramak ister, deniz derindir… Yüksel ÖNAÇAN] |
Ne var ki!
Masumane mi safihanemi yoksa saflık mı, bilerek lades demek ki? Tartşılır... Arada gerçekten temiz niyetli saflara olan oluyor şiirinizde anlatılan sanalı çok okuduk ama şiirde muhteşem bir tea oluşturdunuz Kutlarım...