)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-219-)(-)(-)(
________________________________________
Verdi Bana Gönül bahçesine fidan dikmiştim On iki yıl sonra gül verdi bana Kurur diye hep boynumu bükmüştüm En güzel meyveden bal verdi bana O fidanın bestesiydim sazıydım Susamıştım temmuzdaki yazıydım Bir damla suyuna dünden razıydım Irmaklar misali sel verdi bana Ayrılık rüzgarı estirme dedi Bu güzel fidanı kestirme dedi Gül Ahmet sazını susturma dedi Hep güzel çal diye tel verdi bana ……………………….. Gül Ahmet ……………………….. 1955 yılında Gaziantep İlinin İslahiye ilçesi’nin Fevzipaşa bucağında doğdu. Asıl adı Ahmet Yiğit’tir. İlk ve ortaokulu Fevzipaşa’da ticaret lisesini ise İskenderun’da, yükseköğrenimini Hatay’da tamamladı. Küçük yaşlarda yöresinde aşıkları dinleyerek etkilendi. Şiir yazmaya ve bağlama çalmaya ise lise yıllarında başladı.Derviş Paşa iskanı döneminde Pınarbaşı Afşarlarından Gavurdağı’na sürülen aşiretlerdendir. 1975 yılında katıldığı Konya Aşıklar Bayramında adını duyuran Gül Ahmet çeşitli dallarda birincilikler de olmak üzere birçok ödül aldı. Ayrıca TRT’nin açtığı bir yarışmada da ödül kazandı.Gül Ahmet, türkülerinde çeşitli konuları işleyen ve Türkiye’nin birçok yerinde olduğu gibi Türkiye dışında da konserler verdi. KAYNAK:© BeKa Sitesi ……………………………………………………………………………………………………………………. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-219-)(-)(-)( Eren meclisinden destur istedim Bir ak saçlı eren el verdi bana En bilge olanı girdi koluma Meyi sundu sonra hâl verdi bana Söz ehli olup da dağlar aş dedi Menzile en önde hızlı koş dedi Bu”aşkın şarabın” içip coş dedi Gönle hitap eden dil verdi bana Dedi ki mutluluk sana çok yakın Haldan bilmeyene yaklaşma, çekin Rehberin“sevgi“dir unutma sakın Üzeri zeytinli dal verdi bana Önce dinle,anla sükut et bekle Çevrene şöyle bak kendini yokla Deki benim işim gerçekle Hâkla Tadına doyulmaz bal verdi bana Bu bahçe gönüldür dedi gezdirdi Bir gül yaprağına adım yazdırdı Sevgi denen şeyi bana sezdirdi Dedi ki “soldurma” gül verdi bana Bak dedi iyi bak çok hoş bir nida Dedim ki ne güzel ne hoş bir sada Sana yazmış bunu yaratan Hüda Cananın saçından tel verdi bana Bitti dedi bur/da bizim işimiz Bakalım nereye konar kuşumuz Hâk aşkıyla yanar bağır,döşümüz Lüzumsuz git dedi yol verdi bana Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Bir ak saçlı eren el verdi bana
En bilge olanı girdi koluma
Meyi sundu sonra hâl verdi bana
Oyle bilgelerin ugrak noktasi olmak ne guzel ne bahtiyarlik.
Bize ugramasalar bile ugradiklari yerdeki guzellikleri paylasmak okumak nasip oldu.
Yurekten kutlarken degerli dizeleri , selam ve saygilarimi birakiyorum.