Saklanamıyorumkaranlık ormanlar güneşi ne kadar saklayabilirse uzayan bir daldır içimde gülücüğümü yırtar yüzümde hüzünlenmek istemezsin kimi zaman sırf bunun için içmeye değerse de yeni doğan güne perdelerimi örterken duyulur kuşların sesinden tutulmayan söz, eski yemin kökünden koparmış olsam da yeniden filizlenir bir elem çiçeği penceremdeki boş saksıda umutsuzluğum değil beni ele veren aslında hep bir umudum olması yarına saklanamıyorum sağlam bir pencere gibi eski bir duvarda |
içten gelen ve kolay kolay kimsenin anlayamayacağı bir güzellikte
dua ile...