ON İKİYE ON KALA
* On ikiye On kala
Bu milletin ağzı sütten yandı da, Yoğurdu hep böyle üfleyerek yer! Bıçak iliğine dek dayandı da, Yeni, yeni “artık söz milletin” der! Biri geldi, kurdu “vatan cephesi,” Birisinin vardı ondan şüphesi! Biri döktü yola tank cephanesi, Andıkça Türk halkı, hep lanet eder! Birinin kıratı düz yolda kaldı... Aslında o halktan çok vade aldı. Altı kere gitti, yedi kez geldi, Sonunda oldu o, millete peder! “Yollar aşınmadı sanki düzgündü! ” “Dün dündü nasılsa, bugün bu gündü! ” Yurttaş, olanlardan öyle üzgündü! Birisi dipçikle oldu ya lider… “Netekim” cereyan kesildi birden! Bir soldan, bir sağdan, bir de muhbirden... Kurdular dengeyi malum cebirden, Ettiler böylece bir nesli heder! Biri avantadan kovana kondu! Bulding oldu hemen tüm gecekondu. Zenginin adedi saysan ki, ondu! Has bahçede neşe, halk doldu keder! Önceleri kazık iki çataldı... İki prof. işe bir dalış daldı! Ekonomist olan sınıfta kaldı, Öteki Kudüs’e kurbanlar adar! Üççatallı kazık çıkınca yurda, Arıyı bir kuşa, kuşu da kurda... Geçmeyince kazık kaldılar zorda, Gözü döndü halkın, hep yan, yan gider! Vatandaş “ÖREKA” diyerek koştu! Ne kadar oy varsa verdi de coştu. O, kendine dolu, yurttaşa boştu... Halk, eliyle etti, boynuyla öder! İşte bulduk derken Hakk’ın kulunu, O da gelip bozdu harp okulunu... Kendi yurdu varken Arap çölünü, Didikleyip durdu, hala da dider! Tekrar düşürdüler birbirimize, Bir “açılım” girdi tabirimize, Dirsekten yukarı göynek yok bize... Ne diyelim bu da, kötü bir kader... Antalya-2011/09 12 Eylülün akla getirdikleri...HŞT Halil Şakir Taşçıoğlu |
kara mizahi bir yaşamla
sağlıcakla hşt