Eylül Okşardı HüzünleriniYamalı günlerin direklerinde gözlerken ufku biz Bir şarkı dönüyordu günün örselenmiş fonunda Sen gözlerini yummuştun taşmak için yaşama Aralık bir mevsime morlaşmış halkalarla bakarken İçindeki yaban çiçeklerini koymuştun yaşam vazona. Sızılarla örülüydü yorgun gönlü, dokunsanız kanardı Bir yaşam nöbetiydi gördüğü, bekleyişlere duaydı Birkaç kare şiirdi, onlarca resim içindeki sevdaydı Uykusuzluktu bölündüğü, bölüştüğü hep vefaydı Dumanlarla çarptı hayatı, gizli bir yaraca kanardı Hüzünle çarparak gülüşlerini, uzakları anımsardı. Vakitsiz neşelenmelerin yağmaları vardı düşünde Kırık plaklarca dönerdi, geçmiş kanarken döşünde Zamandı ilacı, halkalarla ovuştururken ansız acıları Yaşamak diyerek içmek gerekti belki de sancıları Susamış dudaklarına hüzün sürerek gülümserdi Yanaklarındaki yaşları kimselere göstermezdi. Dirençli mutlulukların resimleriyle donattı odasını Şifalar kaynattı yüreğinde, serdi umut sofrasını Yüreğindeki çığlıklarla adımladı hayatın ovasını Dudağındaki feryat kutsaldı, anlatmadı fazlasını İsyanın haritalarında arıyordu o mutluluk adasını Dikti gözlerini uzaklara, Eylül okşarken hüzünlerini. Selahattin Yetgin |