ZALİMLER ZALİMİ
Mor dağların şahı ardına almışta kızıllığı
Vermiş grinin en hüzünlü tonunu Musibet akıyor mısralarında gaddarlığı Elinde o haşmetli asası Zalimler zalimi kan emici Hilal incecik başüstünde huri sanki Süzülüyor nazlımı nazlı Siyah sularında yutarken karanlığı Boğuyor evreni onulmaz yalnızlığı Zafer kazanmış bir komutan edası Kaldırıyor gökyüzüne Yılan başlı keskin kılıcı Kanatlı atlıları yeleleri uçuşurken Savuruyor en tiz çığlıkları Arzın merkezi can hıraş telaşında Ayaklanıyor çürümüş cesetler Sallanıyor üzerinde kokmuş et parçaları Zulmetti yüzyıllarca insanlığa Ateşle sardı narin bedenleri Cehennem zebanileri inmişte yaya Kol geziyor her birimizin başında Küflü yaraların paslı neşteri Olur mu derman ortalık kül-duman Dergahında zikir çekiyor Sırtında zincirin şerha şerha yarık izleri İrin akıyor kanlı Göğüs kafesinden sol yanı Köz-göz her odacığı Destursuz bu mabed Derin açılmış mezarı Ufalanmış kemikleri Çektiğimse kabir azabı Yaradan firavuna vermemiş Bir tek O’na başağrısı Öteliyor sırat köprüsü Kıldan narin saç telini Geçsede gazanın mübarek şövalyeleri Ermişlerin nur sakalında gizli Ön saflarda yer alışları ruhani BİRGÜL AL 02-09-2011 |