Ruhum ve kalbim sual eder, kal eyler!Henüz sana vakıf olmadan Hoyrat bir nefesin sahibiydim, aklımın estiği nispette seyrederdim Her zaman bir rekabet içindeydim, güçlü olmak adına her kapıdan girerdim Adeta ruhundan ve kalbinden haberdar olmayan bir zadeydim, güya bir insandım Etrafımda ki canlardandım Kime nazar etsem, derdine çare olmak adına niyetlensem acırdım İman bakımından dağınıktım, her nefes gibi bir inancın sahibi olduğumu sanırdım Ne kadar farkındaydım,pek anlamazdım, kazanır ve yemek için palazlanan candım Yüreğimi titretene takılırdım Etrafında pelesenk olur, zamanın nasıl geçtiğini hiç anlamazdım Güya umut taşırdım, niyetime alırdım, fakat nasip nedir konusunda kuraktım Dilediğim müttedçe sahip olacağıma inanırdım, vasıl olmak adına yollar arardım Kerih olanı umursamazdım Nihayetinde herkez gibi bir insandım, hep etrafıma bakınırdım Ne furkanın ve ne de sünnetin, ruhumu ve kalbimi cezbedecek kadar farkındaydım Taklit üzre inanan bir müslümandım, farz, vacip,sünnet,müstehap hikaye sanırdım Evvet emirde yaşanmış derdim İnsanların kavga ve nizahlarında, emelleri uğrunda neler yaptığına şaşardım Amcalar ve teyzeler, abiler ve ablalar bir başka derdin müdavimleriydi tanırdım Her vakit nefsini önceleyen insanlardı ne yapabilirdim,demek ki böyledir sanırdım Bir camiye gitsem cemaatın hali Sanki siyasetin bizzat merkezi gibiydi, aleylerinde husumet beslerlerdi Hocaların gıyabında konuşurlar ve hatta yargılarlardı, sonrada namaz kılarlardı Sevgi ve muhabbet adına bahaneler sıradaydı, çıkar uğruna neleri göze alıyorlardı Kız çoçukları evlerin mahsunu Erkekler ise her ne yapsa mübah görülen sanki ülviyet naibi insandı Hizmet eden ve sürekli talepleri ertelenen, hüznün içine sürüklenmiş zariflerdi Nasıl bir iman ve itikat olmalıydı ki adaletin, sevginin tesisini dikkate almıyorlardı Yaşamak için yaşayanlardı Ne vakit sual etsem, büyüklerim diye merak ettiklerimi öğrensem olmazdı Bir nesil sanki kasten heba edilen heyecanlardı, akaidin tesisi silbaştan olmalıydı Sinelere sinmiş olan ne kadar hurafe ve biratler kalmışsa arındırmalıydı, olmazdı Mustafa CİLASUN |