Tarih Damlar Gecenin Ayazına...dokuz ışık yanar garibanlar sokağında üçü beyaz, altısı kırmızı loşluğun altına postu sermiş cüzdanları boş delikanlılar sazın ince tellerinden dökülür ’çanakkale içinde vurdular beni’ dünleri türkülerde yankılanır tarih damlar gecenin ayazına umutları dürülüp atılmış yiğitler ülkesinde müstemlekelik yaşar!.. ’vurun abalıya’ derler ya hani ata’nın yurduna sahip çıkıldı diye kırbaçlanır ülkemin çocukları öldürülür aşka sevdaları gül tomurcuklarında beyazlar al kanlara boyanır da öz yurtlarında yaraları sarılmaz altıncı finonun (!) köpeklerine ’selam’ durmak adına... kurtuluş savaşı hikayeleri dinlerdik köy odalarına sinen tılsımlarda acılar tazelenirdi toprağa verdiklerimizle yanardık çocuk yüreklerimizle biz vatanın nasıl kurtulduğunu duydukca coşardık yarınların medeniyetinde ’varız’ dedikce bakışlarımız kurtlaşırdı geleceğe gönlümüzün karanlıklarına güneşimiz doğardı hayeller yaşardık bu günlere!.. gel gör ki dostum sen şimdi ülkemi eylül’e boğdurdukları halkımın küskünlüğü darbelerde beli bükülmüş fidanlarım hamballaşmış has evlatların bedbinlikleri ve dahası; her gün kurşunlanan mehmedim kimliği çalınmış gençliğim orospu damgasında kızanlarım bir herif GÜL’lere kibrit suyu ekerken hilalin ağıtlarına kulaklarım tıkalı ufkuma yazdığım hayallerimi tüketirim muradımı göremediğim memleketimde çaresizliğimde azar azar ölürüm !.. ... |
.............Seksen öncesi kaybettiklerim düşer gecemin ortasına. Adı Yusuf, Adı Önkuzu, Adı Hüseyin ve niceleri olur da yakar gönül defterimi. Kutlarım. Işığımız sönmesin.