Körü kör'üne okuyorsundur . . ' Ezberinden! '
Eski bir gramafonun cızırtılarıyla açarsın gözünü.
Ve herzaman sayıkladığın şarkı eşlik eder bu cızırtıya. Karşı komşumun son ses müzik keyfi ve senin dilinden düşmeyen sözlerin yankılanır. ’ Elbet bir gün buluşacağız ! ’ der o eski’meyen şarkı. Duvarların arasında yankılanıp yüreğine kadar hissettirir dinlerken. Oysa ne kadar da güzeldir şarkıları dinlemek. Hemde aklın o’nda ve sen hiç duymazken. Sadece Düş’ersin bir anda ve silkenirsin. Şaşkın şaşkın çevrene bakarsın kimse yok ! Kurduğun düş’ler temelsizlikten yıkılmıştır. Sonra bir tabureye oturursun usulca. Bugün ne yapsam düşüncesi yer alır aklında. En iyisi yine ’seni sevmek’ dersin ve kalkarsın oturduğun yerden. Kitaplar’ın dizili olduğu bir raf bekler seni. Dışardan görenler çok kültürlü binlerce kitap okumuş der. Halbuki sen hepsinin tozlu sayfasına 1 resim yerleştirmişsindir. Özelini, vazgeçemeyeceğini kısacası ezberini . . Alırsın eline bir kitap ve sayfa sayfa gezmeye başlarsın birden.. Sonra yıpranmış, tozlu bir sayfaya gelirsin duraksarsın aniden. Sadece uzunca dalarsın ve bakmaya gerek duymazsın. Çünkü körü kör’üne okuyorsundur . . ’ Ezberinden! ’ Hakan Özalp... |