Yoksun şimdi ! Ve ben bir ton saçmalamaya başladım.
Yoksun şimdi !
Ve ben bir ton saçmalamaya başladım. Kimse seni bana sormasın diye gittim bir cansız manken aldım. Eski kıyafetlerini giydirdim ve cama yasladım. Kimse gittiğinden şüphe bile etmiyor. Hatta biliyor musun ! Bazen sokağa girdiğimde camdakini sana benzetiyorum. Koşar adımlarla eve giriyorum. Karşımda cansız bir manzara. Dayanamıyorum. Misafir gelmek istiyor eski arkadaşlarım eve. Her seferinde bir bahane bir yalan uyduruyorum. Kırılıyorlar aslında bana. Bende her geceki gibi devam ediyorum hıç/kırıklara. Ayrıldığımızı kimse bilmiyor. Annem bile arıyor bazen. Seni istiyor. Dilimi yutar gibi oluyorum. Hiç yalan söylemediğim anneme binlercesini sıralıyorum. Keşke diyorum. Bir sabah uyandığımda sen yanımda olsan. Kollarımda bana bir günaydın desen. Ve beni uğurlasan. Kocaman bir evi yalnızlıkla paylaşmak çok zoruma gidiyor. Senin yerini tutmuyor yalnızlık denen şahıs. Gülmüyor. Konuşmuyor. Ağlatıyor ! O bana bunları yaptıkça bana ölümü hatırlatıyor. Gelmeyeceğin belli şimdi. Gişinle öldüm zaten. Beni kaç kez öldürebilirsin ki? Hakan Özalp... |
Güzel bir iç döküş,sade bir anlatım,anlaşılır bir şiir...
Yüreğinize sağlık...
Tebriklerimle...