ÇÖL DUDAKLARINA DÖKÜLÜR SİTEMİM
Bu gece
Muhacir kuşlar göçüp gitti diyarımızdan Hüznün perçeminden tutup çıkardım ne varsa zulamda Vefasız bir bulut çöktü gözlerime Hangi isyanı savurduysam Çekmedi üzerimden alaycı gölgesini Üşüdüm... Umudumda yürek sesin var Solgun karanfillerde tebessümün Çıkmaz sokakların sisli lambasında Issızım... Yol ol aydınlat siyaha çalan düşlerimi Kesmesin önümüzü o meçhul harami... Ey! Gülüşünde gül kuruttuğum sevgili Çöl dudaklarına dökülür sitemim Sen yasını tutarken sevdaların Menevişli mısralara işlerken dize dize Acıttın kırgın dağlarını sinemin ... Ben ki aşkın ezeli mürekkebinde yıkadım Çilede ıslanan mendili Çözülsün diye düğümlerin... Ah yar! Ağıdıma sağırsın Ve dilsiz gönül salâ’ma Yangınıma kül... Kaldır geceyi imrendiren gözlerinden Toza bulanmış o siyahî tülü... Ne zaman baharı toplayacağım bilmem Bakmayı bilmediğin yeşilimden... İyisi mi dokunma Mahkûm ettiğin taş duvarlara dökeyim içimi Ücra bir köşede yapayalnız Ve sonra... Sonrası... Ayazında savrulan yetim bir sevda Suçluyum Bağışla! 13 temmuz 2011_ KÜTAHYA Züleyha Özbay Bilgiç |