VAHŞEN - 3
Vahşen - 3
yalınayak aldım başımı bir gün toz-toprak karışıp uzaklara fırat kenarına yıhılgan – davundere – heresker başı beyaz topraklı çillavuş – bahçeyik – kavaklık gıldik – poh izlerine rastlaya rastlaya herbirinin nostalji esintilerine uğraya uğraya yürüyorum gide gele yol olan ince uzun yollardan geçerek köyümün suyla kaplı manzarasına mavi kumaştan gelinlikli sevgiliye koşuyorum taş ata ata mişmiş - payam ağaçlarına böğürtlen yeye yeye dikenlerin kanatmalarına aldırmadan su başlarında avuç avuç serinleyerek kup derinliğinde aklım kalıyor önümden çekirgeler pizoz böcekleri at sinekleri geçiyor dörülmüş tarlaların kimsesizliği yalnızlığıma benziyor hüznüm düşüyor ayak izlerime kah durgun ürkek kah coşkuyla yürüyorum uzaktan mavinin yanına suya koşuyorum esvabımı çıkarıp tümden ıssızlığın tadını çıkarıyorum gün alıp başını çekince kızıllaşan suyun dansına karışıyor hayallerim sek sek yapıp sal taşlarından suya açıyorum derdimi parça parça olmuş sevdamın çıplaklığımı saran suyun serinliği değil kara saçlarının ardındaki gözlerindi vahşen kadar güzel süzüşüne gamzeli gülüşlerine akar da akar fırat çılgın ve deli... 18.07.2004 / elazığ mustafa kaya |