EBEDİ GERÇEĞİM!
Saçlarımı okşayan bir akşamüstünün,
Dizlerinin dibine yatan tel tel olmuş harflerimde Bakışlarıma misafir gelen bir gözle, Zaman kapsülünün içinde Kumlarını boşluklara üfüre üfüre ilerliyorken; Tenime ışıl ışıl gülüşleriyle birlikte Düşüyor bir güzelin, Parıltısı hiç sönmeyen dokunuşları… Kalbimin ara sokaklarında Bu gece bir güzele rast geliyorken Divane adımlarım; Tebessümlerimin kucağında Yüzümün pütürlü topraklarıyla birlikte Filiz veriyor bir aşk, Gözlerimin yanı başındaki mutlu bir hülyaya… Umutlarımda dik durmaya çalışan parçalı hayatlarda Gözbebeklerime ses etmeden Halsiz gece yerini bırakıyorken yeni güne; Güneş, tenimi bütün aydınlığıyla birlikte sarıyor Aynen dudaklarındaki hecelerin, Bakışlarındaki kelimelerin, Tüm düşlerimi kendine pay biçmesi gibi... Teninin yamacındaki bir sabahta Bu gün neşeli bir düşe doğru kanat çırpıyorken Kuş misali ruhumdaki özlemler; Muzur ellerinden tutan parmaklarımda Hayata üşenmeyi bırakan cümlelerimle bir, Dalıp kayboluyorum kalabalıkların arasında Ellerimdeki sıcaklığını bilerek İçinde senin olduğun ebedi bir gerçeğe… |