Yaz ki
Yazsana
Yaz hadi yaz Yaz Birşeyler yaz Hadi Hadi bir cümle çarpsın cennetimin nazik duvarına Bunca aradan sonra kırp gözünü umarsızca körleşmiş kalbime Ancak boğma düşlerimi birikmiş sıkıcılığınla Sadece yaz koyu koyu Koyulaştıkça belirginleşsin üç cümlelik vasiyetim Belki o zaman O zaman belki Cümlelerin içine sığınan birkaç heceye tutumup ağlarım Çok oldu çünkü Çok oldu Göz yaşlarım bile terk edeli beni Bile… Hadi yaz Düşür kalbine sıkışıp kalmış cümlelerini Yalnız dikkatli ol dikkatli Kalbim komada En ufak bir sarsıntıda un ufak olur Geçmişi zehrini bulaştırma harflerine Hecelerini soyarken bunları düşün Zaten yaralarım iyileşmek bilmiyor bir türlü Hadi yaz işte yaz Herkesin bir penceresi var de mesela Perdeli, perdesiz Kuşları gören, görmeyen Işık sızan, sızmayan Benim de bir penceremin olduğunu yaz Açılınca kapkara bir duvarı gören sadece Yağmurun bile sinemediği Dokunmaların giremediği bir pencerem olduğunu yaz Yaz De ki Penceresi bile burukmuş de Kapısı topalmış de Yaz Anlat beni Anlat ki kim olduğumu anımsayayım Desinler ki sen o’sun Meğer sen oymuşsun Hadi yaz da git Belki birleşirim içimde Belki de birleşemem Ama kesin olan bir şey var neyse ki o da ölmekten bitkin düştüğüm… Oktay Coşar |