Gözümde tütüyor kutsal mekanlar
Her daim cezbeder oralar beni.
Rabbim nasip kılsa geniş imkanlar
Kâbe çevresinde soralar beni...
Susamışı deniz suyu kandırmaz,
Azimli kişiyi engel döndürmez.
Gönül ateşimi buzlar söndürmez,
Yönümden çelemez boralar beni.
İnancımla,
vatanımla ben varım,
Öldü sansalar da yine
doğarım!
Ay ve
yıldızını kefen sayarım,
Allı bayrağıma saralar beni...
Allah dostlarını bir bulabilsem,
Peygamber
aşkıyla tam dolabilsem,
Yolunun izinde toz olabilsem,
Mihrapta çiniye karalar beni...
Ağlasın ardından hatimsiz olan!
Şükretsin bin defa yetimsiz olan!
Açlıktan
gecesi bitimsiz olan
Yoksulun tan düşü yaralar beni...
Cesedim, bir sala bindiği
zaman,
Musalla taşına indiği
zaman,
Nasıl bilirdiniz dendiği
zaman,
İnşallah iyiye yoralar beni...
Amel defterleri bir bir açılır.
Cümlenin yaptığı öne saçılır.
Kevser mi, zakkum mu? Nasıl kaçılır?
Nereye sürükler sıralar beni?...
Rabbin huzurunda her kul madendir.
Ey Habip, bu kanlı yaşlar nedendir?
De ki bu kul seni sevenlerdendir;
Kolay hesap için kuralar beni...
Kurtulmuş zümreye vuralar beni...