Tarih Benim, Ben TarihTarihi severim aslında, çıkıp geldiğim yolları anlatır bana, Kendimi de severim, yeryüzünün özeti gibiyimdir, nasılsa, Bundan beş bin sene önce yaşayanlar anlatılırken belgeselde, Geçip gittiğim yollar gibi gözükür oradakiler, istemesem de... Düşünüyorum, ’Tarih bir tekerrürdür!’ süzünün neresindeyim? Uzakta değil, belki anlatılmak istenenlerin tam göbeğindeyim, Değişen bizler değiliz, etrafımızda oluşan engebelerdir aslında, Değişen dünya değil, hep sözü edilen ’Medeniyet!’tir aslında... Sözü edilen bu ’Medeniyet!’ de bir aldatmacadır, aldanmayalım, Eskilerde yemek ve korunmak için öldürüyorduk, unutmayalım, Şimdilerde öldürdüğümüz insandır, eti yenmez, korunmak için, Kendi tuzaklarımıza düşüyoruz, dünyada rahat yaşamak için... ’Tarih benim ben tarih’ demiştim söze başlarken ama devamında, İnsanoğlu aynı düzeyde yaşamaktadır da demeliydim bu dünyada, O konuda değişkendir düşünceler, istesem de ben olamamaktayız, Bendekiler olarak yerden çıkan otun da canına kıyamamaktayız... Dilerim Mevla’dan ki yaradılışımızdaki öze dönsün bütün kainat, Belki o zaman zulüm biter, yeniden başlar yaşamaya tüm kainat, Önce ’Ben’ den başlamalı değişim, dalga dalga yayılmalı ve sonra, Yeniden doğmayı yaşamalı dünya, hem şimdi ve hem de sonrasında... |
kutlarım
keşke..diyorum