İHÂNET
Şehâdet haberiniz bize çabuk ulaştı
Onüçünüze birden bilseniz nasıl yandık? Dedik ki ’işte yine barışa kan bulaştı Oysa biz kardeş kardeş yaşayacağız sandık Ama kahrolasılar buna vermedi izin Ne günâhınız vardı, suçunuz neydi sizin? O gün yurt genelinde ardınızdan ağlandı Sizi yakandan fazla bir alev sardı bizi Yaşlı-genç, kadın-erkek tüm yürekler dağlandı Şiir ve yazılarla edipler andı sizi ’Ne istediniz’ dedik ’ onüç tane yağızdan?’ Teröre lânet ettik hem de hep bir ağızdan Ağıtlarla silindi kulaktaki pasımız Ama gelin görün ki bu ateş çabuk söndü Sadece iki üç gün devâm etti yasımız Hayat normal seyrine, şâirler aşka döndü Çoğu yine keyfine, âlemine bakıyor Ateş bir tek düştüğü ocakları yakıyor Oysa siz can verdiniz vatan için genç yaşta Kim bilir sizlerin de ne hayâlleri vardı? Ya evde bekleyen eş ya da bir sevdâ başta Lâkin vatan toprağı artık size tek yâr’dı Sarılmayı beklerken sevgilinin boynuna Uğruna öldüğünüz toprak aldı koynuna Size ihânet ettik, budur benim kederim ’Bizi affedin’ desem çok mu ayıp ederim? . |