Her aşığın kanı yerde kalır
Aşığın bana yaşattığı sokak sokak boynuma taktığı tasma!
Garibim uykulardan uyanacak,sahibini ısıracakta... Kırk güne varmaz taşıdığım zehir,dişimde,damağımda Sen dolandıkça vucuduma,sen sen sen tüyü bitmemiş yetim,çelik pençeli yosma! El kaldıramadım,dil sivrilmedi bir mızrak gibi,mezarını deşip içinin hilekar yüzüne Bir hind bile olamadım,emir buyuramadım vahşi nefsime! Allah’ın bir kuluyum divanelik düştü benim sarhoş göğsüme Var git dedim yolcu,başladığını bitir,çevir hançeri tersine! Kim kimin hakkından gelecek,şarap dolu kupaların sahibi Zafer nağraları atan,vikinglerin dilberi Sen öyle haris öyle cadı öyle münezzeh bir deli Günahını boynuma alırım,şimdi desen,gel beri! Uzak dur ey aşk,akla karayı çarpıştıran,uzak! Dur! gitme onu da denedim,çölde vaha yarin yanağında bir sim gibi Çölde yaşamak öyleyse cemalinde,en kahreden tuzak Bu tuzak bizim göğüslerimizi kabartan bir ödül,bir şeytan bir melek bir deccal gibi... |