KIYAMET
Bir gün zeval vaktinde çalkalandı bu çihan
Kopdu kızıl kıyamet ne ad kaldı nede şan Hic duymadığım kadar iç yakıcı bir boru İsrafile emroldu nefesledi o suru İnsanlar kacışıyor nereye sığınsalar Artık bu son seher kaderden kacamazlar Yusuf ile züleyha kıskanırdı aşkımı Harut marut yeniden yazsın aşk kitabını Utarid de parlayan yaldızlı şavklar gibi Pişmanlıklar kurtarmaz benliğim tek sebebi Yay burcundan atılsın Kaf dağına oklarım Çin seddini dövsünler yıkmak icin toplarım Çıksın yecüc le mecüc fitne fesad sacmaya Çağırın Zülkarneyi bakır duvar yapmaya Zulme karşı durmaya indi göklerden İsa İfşa eddi kendini lüzüm görmez nikaba Bu kızıl kıyamet de yıkıldı gökler ve yer Beş duyu altı cihed kalmaz vucudum ve ser Savruldu cümle alem bir teleş bir velvele Yere indi bulutlar su yerine ateşle Yıldızları tutmaya elim arş’a uzandı Tufanı Nuhdan beri böyle şey yaşanmadı Mesih Decal çağırır kurtarıcıyız diye Mehdinin askerleri ol fırkayı naciye Bölük bölük geliyor cin peri alayları Dehlizlerde var olan yıkıldı sarayları Başından ayağına kıllı cirkin bir varlık Dabbetül arz denilen bildiğiniz hayvanlık Nile salınsa salım Ganj da yıkansa tenim Arındırmaz icimi şirk doluysa bedenim Adım adım yürüdüm Mekke Medine Kudüs Tesbihatım eksiksiz zikredeyim ey Kuddüs Bu gün kıyamet günü gelindi artık sona Binlerce şükrederim bir kez dedim hamd sena Yeşil örtülü liva cekilince ufkuma Rahmetine sığındım affet bizi rabbena Nazmi BAŞYİĞİT 13-07-2011 |