İSTEMEM!...
Hiç sevmem eğreti kucaklamayı,
Boynuma kuru kol salma, istemem!... Gel, bırak yiğide koçaklamayı, Eline hançeri alma, istemem!... Hey gönül, efkârın boyumdan aşkın, Kendini adadın yoluna aşkın. Menzilin tereddüt, ayağın şaşkın, İki yol ağzında kalma, istemem!... Cem’den gelen neşe, câm olsun sana. Acılardan gam yap, kâm olsun sana. Kaskatı gerçeğin râm olsun sana, Muhal hayallere dalma, istemem!... Rabbin nimetini mümkün mü saymak? Reva mı yolundan şeytanla caymak? Helâl kuru ekmek bana bal, kaymak; Üstüne haram yağ çalma, istemem!... Bir seher vaktinde kıbleyi seç de, Gelsin yer, gök, dağ, taş.. seninle vecde. Hakkın huzurunda ne güzel secde! Kulsan, kula hiç alçalma, istemem!... Nefsim, bozmamalı zorlu kündemi. Tek yola gelişi öldüğünde mi? Benim, belirleyen bensiz gündemi, Maddelerden bir azalma istemem!... Nedense andırır sinsi yılanı, Şeytandır, kıvırır nice planı. Sevmem, hoş olsa da, hiç bir yalanı; Yalan emzik, yalan dolma istemem!... Yazdan arta kalan neşesi güzün, Bırakır ardında onulmaz hüzün... Acıyı tatmasın, şen kalsın yüzün, Gülsün, koklanmadan solma, istemem!... Başıma bin belâ olma, istemem!... |