ZAMANSIZ YAĞMURLAR
En ince kumlar süzülür
Islanmış hacmi küçük ağır kumlar Büyük geçitten düşerler Yurda susamış akıncılar gibi akın akın. İşte hızları şimşek gibidir tıpkı zaman gibi. O kumlara dahi benzer işte Zaman, hızlıca dökülür; yâreni dertler, yavaşça Unutmalar yağmur kadar hızlı ve bitmeyen Aralıklarla yağan yağmurlar Şimşekleriyle gelen yağmurlar. Onlar zaman misali hızlı ilerleyip Fikir gibi sert düşerler sinelere Acılar içinde kıvrandırır canları Cananlara susatır, gözleri ağlatır bu yağmurlar. Parıldayıp loş lambalar altında kayar giderler Herkesin dostu ama kimsesiz yollarda. Hiçe gitmiş bir ömür gibi. Yalnızlık kadar tek başlarına ve birlikte Zamanın askerleri akrep ile yelkovan gibi. Dillerde acı tat. Bulutların ilettiği Fermana baş eğmek ne mümkün! Emir baş üstüne zaman kadar zamansız Dağları aşıp gelenler. Bu yağmurlar Cana canandan haber getirir Gözlere temaşa, akla fikir, yüreğe korku Yedi kat gökten gelip Elçi bulutlar ile emir getirir… BURAK BEKEN BURSA / 01.07.2011 |