Gece Kelebeği
Bak üstümüzdeki aya, nasılda eriyor
Ağzı karanlık dolu gecelerden Hasretimizi çekiyor olmalı, baharlar Ve keder taşıyan anlımızdaki her bir çizgi… Dudaklarımızın kadehi Acılarla silme dolu Seni… Beni… Şiirlerin ortasına bırakıveriyor Her inleyişimizden! Avazınca mısralar dökülür… Söylenen her şarkıda biz oluyoruz sanki Sanki bizden, acılarımızdan dem vurur gibi Ninelerin anlattığı ninnilerden Medet umarcasına, Düş, hayaller; masallardı… Eğretiyiz nasıl olsa bu dünyadan Kuş bakışında Uzaklarda Kirlenmiş düşlerimizi siliyorum Bir ev ödevinden sayarak Kenarları kıvrılmış yüreğimden... Şimdi gömdüm ölen kuşlarımı Yaşlı ve bitkin bir Çınar altına! … Ne beyaz kış gecelerinden Ne de beyaz kefenlerden uslandım Bıkmadan uslanmadan Diz boyu çamurlardan geçerek Bir serçe ölümüne tanık olurken; Kendimden saydım ve ne çok benzerdik Her canlının ölümlerine! Bir Yasemin’in gölgesinden geçerek Akışkan güz mevsimlerine tutuldum “Ne kadar hatırlara dönersen o kadar yakınız ölüme” Yüreğini parçalayarak içinden Mutluluğumu çıkarmak kolay mı sanırsın? Sen durmadan kendini tekrarla Beni bırak da yetim, öksüz kalayım Özleminden tüm uçuk renkleri toplayıp Gün yüzüne, gökyüzüne savurayım… Dokununca kendini ateşe atan Bir gece kelebeğiyim… ... [email protected] |
Telde kuş misali.
Tebrikler.