SOLUK SOLUK SOLUDUM ANADOLUMU
Bulutlara yeşil konaktır zirveler Karadeniz’de
Doğal ebrudur yeşiller mavi içinde Hayde gidelum da uşaklar Çayeli’nden öte Ayder’e, Kümbet’e Yaylalarda tutuşalım horona tulum kemençeyle Uhrevi havayı solurken Sümela’da bulutlarla el tutuşalım Uzungöl’de Sütlaca doymadan geçmeyelim Sisdağı’ndan, Hamsiköy’den Enginlere sessiz mavice dalıştır yaşam Akdeniz’de Dalgalarla uc uca sevdalı sarmalaşır yıldızlar asumanda Bir yörük türküsü yükselirken acıyla Toroslar’da Yankılar aşıkların tutsaklığındaki Kızkalesi’nin çıplak duvarlarında Portakal, mandalina, limon, muz bahçelerinde Elleri toprak kokulu, işçiler yürekli, işçiler onurlu Çukurova’da Başakların yeşil dalgalarını kıskanır bozkır İçanadolu’da Geçitsizdir Tuzgölü göçlerde kuşlar yüreğini taşır gagasında Ihlara Vadisidir kilise şapellerin evsahibi Kapadokya’da Bükülür enlem-boylam koordinatlar karışır Erciyes’te Su giyotindir el ayağı keser Kapız Başı’nda "Ne olursan ol yine bana gel" der Mevlana Konya’da Kıyılarda inciler dizilidir gerdanlık misali Ege’de Meryemana, Zeus zeytin dalıyla karşılar sizi Selçuk’ta Toprağa, mahsule can verir Menderes, Gediz dağda, bayırda, ovada Nazarlık gibi şirin Şirince karşı kıyılara bakar tepelerde Bağbozumu şaraplar yıllanır mahzenlerde Oda mezarlar lanetlidir, akan sular torağı aklar Pamukale’de Yedi tepeden yedi yıldız gökkuşağı misali ışıldar Marmara’da Paha biçilmez inci gerdanlık bağlar kıtaları boğazda Yoğurt doyumsuz Kanlıca’da, tepelerden bakılır İstanbul’a Çamlıca’da Serhad şehri Edirne, Şehitler diyarı Çanakkale, Bursa yeşiller içinde Lüleburgaz, Tekirdağ, Kırklareli onurumuz Avrupa’da Bilmem kaç kıratlık elmas Avşa, Büyükada, Heybeli, Kınalıada Kışa tutsak yaşam zor Doğuanadolu’da Toprağın kat kat yorgan örtüsü beyaz sonsuzlukta Bitlis donuktur akmaz bulaklar Komus’ta, Sapkor’da Zorlar beyaz örtüyü açarken kardelenler, asminler Artos’ta Ab-u hayat ile can bulur canlar Bingöl’de Güneş’e nipset ulaşılmaz zirvedir Ararat Ağrı’da Tarihle fısıldaşırsın gelsen karataşlı Güneydoğu’da Taşlar tanıktır sırlarına kavimlerin dar küçelerde Açılır dört yöne dört bir kapı Diyarbakır’da Mardin, Midyat, Nusaybin dinler, diller iç içe Dicle-Fırat boyunda Hanlar, hamamlar, camiler, kiliseler kültürel miras Mezopotamya’da Asırlardır besledi bağrında Hurrileri, Medleri, Asurluları, İnaloğullarını... Gezdim, dolandım, soluk soluk soludum Anadolu’mu Konakladım ovalarında, pınarlarından kana kana içtim Kah karlı dağlarında, kah yeşil yaylalarında çiçeklerimi derdim Güvercinlerimi uçurdum dört bir yanından Karaca Mağarası’nda büyülendim, Nemrut’ta kaderim yazıldı güneşi tuttum Îzmir’de güneşi yollarken el açtım Mevla’ma canım al aha bu topraklarda Birsen İnal 06.07.2011 DİYARBAKIR |