BULAK
BULAK
BİR BULAK, BİN BULAK. ARKINI YİTİRMİŞ BEDBİN BULAK. AŞARAK KAF DAĞINI, ARADIĞIMIZI BULAK. AK BULAK, KARA BULAK, YİTİĞİNİ ARA BULAK, GİDENLER DÖNMEZ OLDU, BU DERT SİNEMDE YARA BULAK. DERİN BULAK, SERİN BULAK, YAHŞI, YAMAN YERİN BULAK. SÖKÜP GÖTÜRDÜLER YÜREĞİMİZİ, DEKİ: ALDIĞINIZI ARTIK VERİN , BULAK. TOPLA BULAK, DAĞIT BULAK, NİNNİLER SİLİNDİ, KALANI AĞIT BULAK, AB-I-KEVSER OLDA, SÖNMEYEN ODU SOĞUT BULAK. KAYNAĞIN KAYA, KOVUK BULAK, SULARIN SERİN, SOĞUK BULAK, KİMİLERİ GÜRÜL GÜRÜL ÇAĞLARKEN, BENİM HIÇKIRIKLARIM NEDEN BOĞUK , BULAK. YARİM, YARENİM, UMUDUM BULAK, YAĞMUR, YAĞIŞIM, BULUDUM BULAK, SEVDAN GÖNLÜMÜZE DÜŞELİ, DİRİLDİM, DOĞRULDUM, SOĞUDUM BULAK. SERDAR KOSTA |
Tüm kelimelerin büyük harfle yazılması niye ne gerek düşündüm ilkin...
Sonra.. Her satırda bir hatta birden fazla 'bulak' sözünün tekrarı, özellikle yapılmış olsa dahi doğrusu fazla ve gereksiz geldi g/özüme.
Ve ek almadan yahut bir başka kelime ile eklenmeden tek başına kullanıldığında 'Bulak' nedir bilmiyordum. Baktım.
Türk Dil Kurumu sözlüğünde:
Bulak:
Kaynak, pınar.
ve yine TDK sözlüğü olarak geçen farklı bir sitede,
Bulama yapımında karıştırma işini yapan araç.
şeklindeydi.
Aradığımızı-yitiğini bulak denildiğinde; bulmak anlamında kullanıldığını-kullanılmış diye düşünüyorum!
Diğer dizeleri ise; sözlükteki iki anlamıyla da okudum ve sanki tabiri caizse taşlar oturmamış yerine ve ruhu sarıp sarlamayan birşeyler var..
Şiirle kalın...
Saygımla.