Yaşamak direnmektir
gafil ani bir ölüm yası gibiydi anlatamadığımız
o günler sezgisi hissinden kayıp hissi özünden ilkesiz ilkesi onurundan bile sürüncemli o günler evriği zor olan illetli sözünden yaman o günler o günler halbu ki...! nice depremler altından kalkmıştı kömürleşmiş yanık yürekler nice seller nice nice göçük,iniltilerinden süregelen yenilgilerden ..sıyrılıp da ayağa kalkan belkide tek tebessümlü bir söze muhtaçdı bulut dolguluğun da göz kirpikleri belkide yaşıyamadığı için somurtkandı asık suratlar renk mi gördü renk körleri olmasın bir postal altındaydı , denilmeden...denilemiğen o günler zaten zaman acımasız ihanet/se kibirleşmiş dalayan zehirliği gibiydi yıkılmasaydı üstlerine ek-eylem ? dökülürmüydü tepeden tırnaklarına ifrit çiğ tohum ? hiç olurmuydu baharı görmeden divane kerem ? öyle yaa..! hüzünlenirdi onlarla giden bizim değerler tanrı bile şaşkın üveyleşmişdi, yüzlerine bakarken mahcup titrek avuçlarında ki galiz, görgül zihinsel sorulamıyan sorulardı tarihin yüz karalığına terk edilen o günler hep yanardı anka kuşu, kanatları ateş harında tepesinden tırnağa büleliğdi kül...!! yanmış gri topraklar üstüne örtülürken fail-i mechul ağızlarına vurulmak istenen gem,sus ,pus ağır zencirler altında kalan onur ve şeref vebalı boynlarımıza bıraktılar yaa yıkıntılı o devrim ayazlar düşerdi döşeklerinin üstüne, buz kesilirdi krağı paytak, pati adımların da ağlaşırken prangalar sarıya yakalanan esmer tenleriydi süt-otu renginde uçuk benzleri mordan mor du vucudutlarında açan mor güller gibi görüldü damgalı şiir ve mektuplarınıda ki satırlar yazsa da direnişin tillahını bir türlü vicah-i ’ye çevrilmeyen cezalardı celpsiz celsesiz , bir tabutlukdan diğerine hediye edilen cesetlerinin sol yumurukları öyle sıkılıydı açlık grevlerinde düşerken yalın bir fırtına yelinde savrulan öz de kutsal değerlerimizdi bizim kişilik/sizleştirmek isterken kendileri kişilik/sizleşen kör düzen ondandır kekre dillerinin ucuyla tükürürdüler suratlarına yaşamak direnmektir yaşamak direnmektir direnmekse yaşamak yerlere yapışmış olsada yüz derileri yine yine haykırırlardı yaşamak direnmektir sloganları o günden bu güne,kala-kalan bir mirasdır hepimize YAŞAMAK DİRENMEKTİR direnmekse yaşamak Kadir Haktan TÜRKELİ |
Ağır bir hasara uğradı , senle geçen günlerim
Nice depremler altındaki , iniltili bir göçük
Nice fırtınalar gördü
Nice seller
Nice ...nice vurgunlar arasında , mengene
Zaman açımasız gülüm
İhanetse başvezir ki başvezir
Hüzünlendi bizle bizim deyerler
Tanrı bile üveyleşti bakmaz oldu duaya
Yine yandı Anka kuşu, kanatları savuruk
Şimdi küllür dökülüyor başımdan tırnağıma yalansız
Onursuz
Vede iffetsiz
Bir qavatın elindeki taş ile
Bak gülüm...! ayaz yağdı elimdeki mazime
Ayaz yağdı saçlarıma , kipriğimin üstüne
Şimdi bir ŞAİR ağlıyor dizelerinde
Vicah-i ’ye çevrilmeyen ceza ile suc ile
Öyle bir dolmuşum ki gülüm
Bir tebessümlü sözüne ağlıyacağım
Zaten kadeh bana küskün
Bende kadehe
Kaset çalarımda ağır hüsran arabeks
Parçalıyor...parçalıyor yüreği
Nice nice vurgunlar arasında , mengene
Zaman açımasız gülüm
İhanetse başvezir ki başvezir
Ayaz yağdı saçlarıma , kipriğimin üstüne
Şimdi bir ŞAİR ağlıyor dizelerinde
Vicah-i’ye çevrilmeyen ceza ile suc ile
Öyle bir doluyum ki gülüm
Bir tebessümlü sözüne ağlıyacağım
Kadir Haktan TÜRKELİ
Şaire özgü dizelerle güzel bir şiir okuduk kaleminizden şiirinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.