Büyük dağların büyüsüne kapıldım, Başını dik tut Eğilme önünde zalimin Islanan yanlarını kendi rüzgârında kurut!
Yoldurma göğsünden Eteklerinden endemik çiçekleri Elinde filinta Bekle yaban domuzlarını, Kavuzunu çıkartmadan tohumun; Talan ederler yoksa Keskin kocaman Eğri dişleriyle upuzun Emperyalist İngilizlerce, Düşlerine çöker karanlık Bir gecede hüzün; Tüm hayâllerin ’El Harab-ül Basra!’
Büyük dağların büyüsüne kapıldım Sırtımda arslan yelesi Göğsümde kartal yuvası Çek ayağını çakal, benim yurdum burası!
-II-
Büyük dağların büyüsüne kapıldım Kükreyince derinden Ateş püskürür dilim Yer gök oynar yerinden…
Savrulurum eteklerime Dağlaşır külüm Soğurum kendi kendime Yeşerir bağrımda yaban gülüm; Bu benim sevdam Başkaldırışım zamana Ne ise düşün, odur işin Atmayın düşlerimi yabana!
Büyük dağların büyüsüne kapıldım Estim gürledim, lâv lâv aktım İsyanımla yeniden yapıldım Külümden ayağa kalktım... …
Ey riyâkar zaman, yalaka erk; Bana bak, iyi bak bana Dağlarca çökeceğim üstüne Tepeler doğurtacağım sana!
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
BÜYÜK DAĞLAR şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
BÜYÜK DAĞLAR şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
İşte şiirin burasında bir coşku seline kapılıyor insan sonra, sonrası mı büyük dağların büyüsüne kapılıveriyoruz...
"Dağlarca çökeceğim üstüne Tepeler doğurtacağım sana!" Şiirin finali ise çakallara vurulan demirden bir yumruğun sesi. Çok güzel ve anlamlıydı şiir. Kutluyor,saygı ve sevgilerimi yolluyorum.
şiir dağ doğurmuş..:) harikasınız iyi ki varsınız değerli hocam tebriklerim hayata kattığınız sevgi yürekli cümle güzelliklere.. sevgim saygım selamlarımla...
Büyük dağların büyüsüne kapıldım, Başını dik tut Eğilme önünde zalimin Islanan yanlarını kendi rüzgârında kurut!
Yoldurma göğsünden Eteklerinden endemik çiçekleri Elinde filinta Bekle yaban domuzlarını, Kavuzunu çıkartmadan tohumun; Talan ederler yoksa Keskin kocaman Eğri dişleriyle upuzun Emperyalist İngilizlerce, Düşlerine çöker karanlık Bir gecede hüzün; Tüm hayâllerin ’El Harab-ül Basra!’
Büyük dağların büyüsüne kapıldım Sırtımda arslan yelesi Göğsümde kartal yuvası Çek ayağını çakal, benim yurdum burası!
-II-
Büyük dağların büyüsüne kapıldım Kükreyince derinden Ateş püskürür dilim Yer gök oynar yerinden…
Savrulurum eteklerime Dağlaşır külüm Soğurum kendi kendime Yeşerir bağrımda yaban gülüm; Bu benim sevdam Başkaldırışım zamana Ne ise düşün, odur işin Atmayın düşlerimi yabana!
Büyük dağların büyüsüne kapıldım Estim gürledim, lâv lâv aktım İsyanımla yeniden yapıldım Külümden ayağa kalktım... …
Ey riyâkar zaman, yalaka erk; Bana bak, iyi bak bana Dağlarca çökeceğim üstüne Tepeler doğurtacağım sana!
Şaban AKTAŞ 20.08.2009
Şairine özel dizeler okuduk, şiirinizi kutluyorum.Yunus diyarından selamlar.
"Büyük dağların büyüsüne kapıldım
Sırtımda arslan yelesi
Göğsümde kartal yuvası
Çek ayağını çakal, benim yurdum burası!"
İşte şiirin burasında bir coşku seline kapılıyor insan sonra, sonrası mı büyük dağların büyüsüne kapılıveriyoruz...
"Dağlarca çökeceğim üstüne
Tepeler doğurtacağım sana!"
Şiirin finali ise çakallara vurulan demirden bir yumruğun sesi.
Çok güzel ve anlamlıydı şiir.
Kutluyor,saygı ve sevgilerimi yolluyorum.