Beni Bağışla/ma
Sıfır raporunu aldım, yapılan işlem yok gönül kasamda
kapanışımdır kalbim, sana ihanetimdir, kendime cinnetim hafifletici neden bul, bir daha karıştır toplumsal yaraları vardır mutlaka. Ömrümden mahsup et bulamazsan Beni bağışla Dillenmemiş sözlerimde kaldı hayatım suskunluğuma eşitliyorum tüm konuşmalarımı öğrendim; zamanın tutunacak kulpu yok yıkımına yaslanan bir sevinç gibi yaslanıyorum sana son nefesime say seni seviyorum demenin darasını Beni bağışla Bilirsin yokluğun yolcusu gölgesini omzunda taşır bilirsin her can kendi gölgesiyle yoklaşır yolları kirletenler de bilirler bunun böyle olduğunu bildiklerinden pek de emin değilim aslında yine de bilirler, hiç olmazsa; kirlerini yiyemeyeceklerini işte bu yüzden geçtikleri her yeri siliyorum senden Beni bağışla Bedelsiz değildir emeğin seni bağışladığın cinnetime adıyorum kalbim seni serseri bir mayın gibi zamana salıyorum geçmişe aksaktır, geleceğe kördür zaman bense duygusal bir şapşalım bir kuşu ürküteceğimi düşünsem; yolumu uzatırım işte kevgir, işte sen, bedelse; geçir beni gözelerinden Beni bağışla Biliyorum, önce düşlerine gelin olur bir kadın sonra korkar düşler düşlerinden ağacına hasret bir yaprak gibi düşer gölgesine düştüğü yerden bir daha başlatır yolculuğunu bir daha yorulur düştüğü yerden. Tam da orada olmazlar olur işte; sevda sözleri yasaklanır bir kadının coğrafyasında. Mil çekilir iki gözün birine tıkanan aşkın bacası içine tüter, hüzünler de yorulur ve yasak haneye sözcükler yetiştirir birileri bense hâlâ, batık gemilere atarım ışıl ışıl soru imlerini Beni bağışla Senin gözelerinden aşk damlardı. Gül üzümünden damıtılan şarap gibi. Bir külün savruluşuna ağlıyorsun şimdi. Demiri pas, aşkı kapris öldürür deseler de inanma tende doğar, tende ölür, aşkın toprağı tendir. Görüyorum seni öldüreni burnunu çeke çeke gizlense de. Ve aşkla bölünen gecelerimde, umut bir belki iken tüm kesinliğiyle seni yakıyorum kara kına niyetine, sevdamın ellerine Beni bağışla Kalbim, genel kurul kararıyla yaşanmaz hayat hiçbir aşk dilek ve temennilere bırakılamaz öğrendim benim çizgilerim inişli çıkışlıdır, senin ritimlerin de biliyorum, sen kovalanmış bir ceylan kadar yorgunsun ben kovalamış aç bir canavar kadar öfkeliyim. Yine de okşarcasına dokunmak istiyorum hayata, bir su gibi içine sızarcasına. Gülü dalında seven gül veremez sevgiliye dilediğini çalamasan da; bam teline vur zamanın hadi tez dön yerine, yine şarap içmek istiyor canım Beni bağışlama Ali Rıza Kars |