Savrulayım Senden Yana
Ağırdan yürüdüm
Gecenin en zifrine. Öyle karaydı ki, Ben gecede Gece bende Kayboldu. Yol aldım Geriye mi İleri mi bilmeden Sabaha vardım. Dolanmış ayaklarım Simsiyah saçlarına Kara mürekkep okkasına yuvarlandım. Yazdıkça içimi beyaz sayfalara Ben doluyorum. Yazdıkça ağır ağır Mürekkep okkasından Damlayıp Sayfalara eriyorum. Rüzgar öyle vuruyor ki cama Gözlerim devriliyor Senden yana. Hiçbir şeye tutunamıyorum Diyorum ki için için Alıp götürsün bu savruluş Senin mahzun gözlerinin En dibine vursun. Titreyip atıyorum kendimi güverteme Hayat çılgın dalgalarla üstüme üstüme Öyle büyük bir dalga geliyor; Ben hiç korkmuyorum O koca deve bağırarak Al, al beni götür diyorum. Sırıl sıklam olmuşum Kamçı gibi vuruyor dalgalar Kaptan diyor aklım Gel artık deli Gel içeri Bu kadar sevmeyi Hiçbir dalga götüremez ki... Duruluyorum, Duruluyor dalgalar, Birden güneş açıyor Masmavi bir gök Martılar. İlerde beyaz bulutlara dokunan dağlar Bir el mesafesi Bağırsam duyulacak nerdeyse Rüzgar bekliyor yelkenim Yüreğim koca körük kesilmiş Bağlasam koca gemiyi sürükleyip götürecek. Çok parlak bir ışık doğuyor Tam karşımda. Öyle parlak öyle parlak ki, Gözlerim kamaşıyor. Açtığımda gözlerimi odamın ortasında Elimde resmin, İki büklüm resmine sarılıp Ağlıyorum. (Haziran 2011 İstanbul) |