DOĞA
Yeşile bürüyüp Ormanı vermiş
Çiçekler açtırıp dermanı vermiş Sapsarı başaklar harmanı vermiş Bunlarda görünmez kerametler var. Baharda çiçekler çelenkler örer Düğün tutar kuşlar dallarda ürer İbibik durmadan yuvada öter Bunlarda bilinmez kerametler var. Topraklar karadır güller kırmızı Ağustos böceği çalınca sazı Gülün bülbüllerce bilinen nazı Bunlarda alınmaz kerametler var. Kavalın sesini koyunlar bilir Pınarlar çağıldar yol bulur akar Uzaktan uzağa çan sesi gelir Ananın burnuna kuzular kokar. Meyve yüklü dallar yere sürünür Dereler gürülder akar göllere Dalında taç olmuş güller görünür Kuzu evde kalmış meler yollara. Yağmur damlası yere değince Yeşerir dallarda atlastan yaprak Doğaya can verir köke erince Neşeden canlanır kabarır toprak. Meyveler çeşitli dolar dallara Kızarır elmalar dalda sallanır Petekler kabarır kanar ballara Allanır kirazlar dalda bollanır. Arılar bulunca bir güzel çiçek Döner etrafında pervane olur Çağlayan pınardan kuşlar içecek Kelebek havada divane olur. Bağlara alaca düşer tatlanır Emekler burada bal olur akar Misk gibi kekikler dağdan toplanır Yapraklar asmada gül olur kokar. Cennetin kokusu bağlara gelir Uzaktan yakına yeller esince Yeşilin en hoşu dağlara gelir Bulutlar kabarıp yollar açınca. Süleyman Üstün ( 24/ NİSAN 1992 ) |