rüzgâr
duyumsatınca kokunu
başımda deli bir döngü
savrulup düşerim toprağa
parçalar tenimi börtü böcek
karışır kanım suya toprağa



gelip geçersin üzerimden
dokunur parmak uçların
koynumda kalır ayak izlerin
ısınır bedenim kavruk sıcağından
ölü ruhumda canlanır tohumların
renk renk çiçeklere bürünür
Firdevs kokulu bahçelerim



bir buket kır menekşesi sunsam
ben kokulu…
bozkır yamaçlı avuçlarına
rengarenk allı morlu sarılı
uzanıp alır mısın?
yoksa ezip geçer misin yâr(im)…




korkma !
uzat dudağını esmer tenime
yanmış yanacağı kadar…
sımsıkı dola boynuma sarmaşık kollarını
rahat ol…
gezinsin üzerimizde sıska bacaklı karıncalar
hatırla / bir zamanlar ne çok severdik onları
unuttun mu?


…..


bugün
hava kapalı bulutlar dingin
rüzgârın esamesi bile yok
nasıl özlüyorum buğday kokan tenini
ekmeğim suyum gibisin yâr(im )
nasıl arıyorum Tuna nehri gibi akan serinliğini
ah bilsen!
bir bilsen!...




___ inan! dayanamaz koşar gelirdin sevdiğim…____











ayşe uçar
23 /06/2011