EvimŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Ben altı yaşındayken taşınmıştık o evden, Necip Fazıl’ın Evim şiirini okuyunca geldi aklıma böyle bir şey yazmak
Kafiyeler zayıf, hatta çoğu yerde kafiye-redif hatası var, ama elim varmadı düzeltmeye :)
O iki katlı ev, kalmış aklımda
Küçük şehrin eski sokaklarında Çocukluğumun geçtiği o güzel mesken Hasretini hep duydum büyürken Sokağa bakar, iki mavi kapı Biri aşağı iner diğeri çıkar yukarı Aşağıda evin kendi kapısı, siyah Bazen olur açılırdı ki nagah Evin aydınlığı vurur insanın yüzüne Sokak pek sönük gelir insanın gözüne Sağda lavabo ileride mutfak Solda salon ve odalar, ufak Salona girersin bir taraftan huzur Diğer taraftan neşe, gelir seni bulur Çünkü sol çocuk odasıdır, neşeli Sağ oturma odasıdıdr huzurlu Ama asıl saadet bahçededir Bu dört küçüğü bir de orada görmelidir Solda kiraz fidanı, ileride büyük dut ağacı Yine solda mağara gibi tandırı Damı ise misafirlktir Bundan zevk almayan, delidir Dutun üzerinde biri ziyafet çekerken Diğeri yanında ders çalışırken Üst kattaki balkondan seyre doyulmaz Çocuklara bakılır manzara umursanmaz Boyası kavlayan tahta pencerelerden Baktığımı hatırlıyorum "Okul, ne zaman" derken Karanlıkta siyah kapıyı Tel tokayla açtığımızı Ve o alçak avludan sokağa bakarak Bahçedeki kuzukulaklarını çalarak Mutlu olduğumu anımsıyorum O hayatı hala özlüyorum Kah olur toz kaçar gözüne Kah olur çivi sokar prizin içine Kah olur tandırdan korkar Kah olur ağaçlara çıkar Hazin, taşınırlar bir apartmana Çocuk hep hasret duyar o eski yurda Eylül 2010 |
Budizelerde yine defterimde bulunan bir şiirimden.
Çok güzel duygularla yazılmış dizeilerinizi yürekten kutlarım saygılar efendim.