YANDI
Kendini bulur gönül yârin yarenliğinde
Cananın hasretine bu can nasıl dayandı Esrarlı bir kor yanar derya derinliğinde Sahile vurdu kalbim, deniz yandı kum yandı Hayalimde dolaşır aya eşdeğer yüzün Gece sessizliğinde çınlayıp durur sözün Odamı terk etmiyor akşamdan kalan hüzün Gece karanlığında düş yandı uykum yandı Kereme dağ deldirip mecnunu çöle atan Aslı’ya yaş döktürüp Leyla’yı dile atan Her seherde vakitsiz bülbülü güle atan Gönlüme hapsettiğim o kutsal mahkûm yandı Yorgun kalp yaşadığı bunca aşka mahsuben Vuslata ermese de sevecektir gıyaben Aşktan başka ne varsa yandı, yandık senle ben Vazgeçilen sözlerden gönül hukukum yandı Coşari’nin derdini canı bile sormadı Kanayan yarasını sevdasıyla sarmadı Böylesi bir yangını Nemrut bile görmedi Kül yandı toprak yandı tükenmez tutkum yandı 25.05.2011/ Samsun İbrahim COŞAR |