SFUMATODüştükçe düşüyorum yaralı dizlerimin üzerine Akrep çarpı akrep ne eder? İğne acısını bilmeyene sorma ! Sanal bi sayfada İnanmak artı samimiyet kaç eder? Görme biçimlerini bilemeye sorma ! Balık ekmek arasına girerken; İnsan eksi önyargı ne bırakır elde ? Avucuna zeytin dalı dikmeyene sorma ! Gelişini bekledim /Çocuksu bi sevincin ilk pati izlerni o gün gördüm; kimse bilmez/ Dört kitaba ayraç yapılan Fırça bölü kalem kalanı kaç verir? Güveni ucundan sökmeyene sorma ! Denetlenemeyen bilinçaltımızda /Beyaz elbiseli kokoreç kokusu balık ekmek arasındayken hayal meyal Kocatepe’de yatan bi pantalon/ 11.O6.2O11 gümüş |
ah sevgili dalinya inan kafam çok karıştı şimdi
neresinden başlasam anlatmaya, ya da sussam mı acep?
akrep çarpı akrep kaç eder diye sormuşsun hani
önyargılardan ve sallanan masa sohbetlerinden dem vurmuşsun bir de!
insan kendini buluyor kaçınılmaz olarak, kaçamıyor kendi gerçeklerinden ne tuhaf!
yazdıklarını hem gayet iyi anladım, idrak ettim, bazı yerlerinde de takıldım açıkcası
ama sormuyorum ne demek istediğini, her şair biraz saklı kalmak ve anlaşılmaz olmak istemez mi?
yazdıysan vardır bir hikmeti, ki hikmetinden sual olunmaz anlatılan sahici gerçeklerin
şimdi sadece aklımda şu soru var, canın mı yandı, canımı yandı, canı mı yanmalı birilerinin?
inanmak bir erdem, ama iğnenin acısını bilmeyen ne bilir, haklısın! samimiyet tohumlarının yeşerebileceğini güvenirken..
uzun sözün kısası olmazmış, ben susayım, manidar şiirin konuşsun sevgili, çok sevgili arkadaşım
eyvallah!