KIRGINIM-II
*Kırgınım
Hocam, benim zorum seninle değil, Senin el verdiğin toya kırgınım... Sen orda kahrından tuz buz ol dağıl, Ben de, bu duyarsız soya kırgınım! Konuşuyor öyle, tam lâfebesi, Bir düğmesi yok ki, kısılsın sesi... Hocam, senden güçlü bunun nefesi, Atıp tutan selvi boya kırgınım! Sıkıp dururuyorlar, hep kuru sıkı! Tüm münafıklarla, pek sıkı fıkı. Cayırtı sardı bak, bütün afakı... Yaptıkları o goy/goya kırgınım! Tesettür, mesettür, aslında hava, Hep ayrımcılıktır güdülen dava... Hocam, sen öğrettin bunları ava, Din ile toplanan, oya kırgınım! Hani demiştin ya:’’Hakk bir, avrat dört Bir başını değil, her yerini ört! ’’ Artık seninkiler yapıyor flört, Saklı çimdikleri, koya kırgınım! Kimi veli dedi, kimi peygamber! Her gün yön değişir, sanki devramber, Dokunduğu koksa, hep misk-ü amber Çiçeğine akan, suya kırgınım! Kırıyor milleti, özür, mözür yok... Ortalık gerildi, yurtta huzur yok. Halk için icraat, hâl-i hazır yok, Ben bu gailesiz, huya kırgınım! Pervaneye döndük, ışığa koştuk! Ne kadar oy varsa verdik de coştuk! Şimdi ne olacak, billâhi şaştık? Işığa, ampule, duya kırgınım! Antalya-2011 Halil Şakir Taşçıoğlu |
Günün anlamına cuk oturdu.
Gönlünüze sağlık.
Selam ve saygılar.