gün babaların-/ OLSUN‘’’ÇERÇİ Duvarcı Mecit Usta, büyük taşları, duvara uydurur, küçükleri, aralara sokarak. Akşam eve dönerken, denk gelirse, ayaküstü çerçiye, toruna şeker, üzüm kurusu, hanıma kemik tarak... Küçük şeylerle büyütür, sarar sarmalar mutluluğu. O fakir yuvadan hiç ayrılmaz, Şeytanı içeri sokmaz. Saadet denen kapıkulu.’’’ Usta oğlu usta ’ KEÇE’nin şiirine mesajdır, babalar gününde gün babaların / OLSUN işte bu kadar şairim şiirin bir işlevi olmalı, diyerek kutluyorum. o tarif ettiğin benim babam duvarcı ustası yedi çocuk babası üç kız gelin etti telli duvaklı yüz akıyla gitti Muhammed müjdelerine İzzetiyle şerefiyle dört oğlan koyup yerine vatan/ vatan diye çırpınır yirmi iki torunun / üçü fiili dağlarda Ordu malı/şerefi omuzlarda yiğitlik tam DAVUT tavında ay yıldız / vatan vatan / siper siper pusularda aklı çalınmış hain avında şiir babam / destan babam helâl yedi / helâl yedirdi uyur yeşil selvili huzurlarda benim babam ötelerden de kurar otoritesini herbirimizle/ayrı ayrı ki korkarız düzenli emanetine sahip çıkamamaktan eşimizleyiz/ işimizleyiz topyekun helallerdeyiz dillerimiz dualarda derdimiz ülkemiz ailemiz güzel Türkçemiz bütün babaları babam gibi bilirim keşke derim hep keşke yanlışları duymasam çirkinleri görmesem her yürüyen baba babam gibi yürüse alnı açık/ başı dik ahiretinden korkmadan geçmişinden utanmadan vedasına çeyrek kala kurulamamış hükümeti düşünse yirmi bir günlük sekaretinde menzilini görüp müjde verse nur içinde yatan dedem gibi ve de babam gibi biiznillah sen de seksenbirden önce ölmezsin seksendördü görmezsin kervana katılırsın vakit gelince garibim, kemterim, hacelim ileride /ileride / ileride Hacı Ali Bayram |
kabirleri nur makamları cennet olsun
ahirete göçen babaların
babasız geçti ömrüm hiç tadamadın sevgisini
rabbim bizden çok sevmiş alıverdi çok genç
saygılarım la her daim