)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-189-)(-)(-)(
……………………………………………………………………………………………………
Derler Bize Bin yüz seksen altı buldun bir varı derler bize Laubali dervişanım kadiri derler bize Nuş edip hazreti pirden cananın badesini Bu aşk ile sızlar olan bir arı derler bize Ta ezelden bezm-i elestte kavlen iman etmişiz Fethedip aşkın pazarın serdarı derler bize Öyle bağa bağban oldum bağ başka barı başka Hakiki yara aşıkan öz yari derler bize Tu ruhların taksiminde illa diyen bir idik Girip yetmiş bin hicaba sayanı derler bize On İki İmama varıp ders okuyan biz idik Terk-i dünya eylemişiz nigarı derler bize Bir nurun sayesidir ki bizi insan eyledi Müştak olup bir cemali didari derler bize Liva-i Ardanuç’tanım Cuğo’dur aslen köyüm İsmimiz Molla Selim’dir Serveri derler bize ________________________________________ Aşık Serveri ……………………………………………………… Ardanuç’un Sogara (şimdiki adı Soğanlı) köyünde doğdu. Asıl adı Selim’dir. Cuğolu aşıkların ilki olarak bilinen Aşık Serveri’nin yaşamına ilişkin ayrıntılı bilgi bulunmamaktadır. Ancak bazı şiirlerinden ve anlatılardan yolaçıkılarak 18. yüzyılın ortalarında doğduğu düşünülmektedir. Küçük yaşlarda şiire ve türküye ilgi duyan Serveri, yaklaşık 1771 yılında aşıklığa başladı. Gençliğinde bağlaması elinde birçok yeri dolaştı. Sonraki yıllarda köyünde medrese hocalığı ve imamlık yaptı. Bu yüzden Molla Selim olarak da anılır. Günümüze ulaşabilen yalnızca birkaç deyişi bulunan Aşık Serveri, adı ve eserleri bugüne kalabilmiş Artvinli saz şairlerinin en eskilerinden biridir. Köyünde öldü ve orada toprağa verildi. KAYNAK:© BeKa Sitesi ……………………………………………………………………………. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-189-)(-)(-)( Yıl ikibin on bir ahiri zamandayız ey dostlar Bir garip aşığım ben hani Lüzumsuz derler bize Yunus gibi bir ustanın peşinde yürürken ben Mekanı olmayan biridir zamansız derler bize Âmentüye iman ettik serden bile geçmişiz biz Gönül kırmaz,hatır yıkmayız amansız derler bize Deli gönül abâd olmuş Hâk aşkına yanıyoruz Dünyalığı bırakmışız ki gümansız derler bize Mevlana’yla semahtayım attık kibir giysisini Yansak bile göremezler bak dumansız derler bize Hâkkın dostu olan kişi mütevazi sade olur Kendimizi hiç övmeyiz gör lemansız derler bize Gönül kapısı açıktır yaratanın hatrı için Biz sevdaya tutulmuşuz bir demansız derler bize Gönül ehli olan erler şartsız teslim olur Hâkka Tek sığınak Hâk’tır deriz vay limansız derler bize Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |