Okuduğunuz şiir 28.5.2011 tarihinde günün şiiri olarak seçilmiştir.
Gözlerimde Ay Çarpması Ellerimde Gül
cürmü düştüğü yer kadar yakan bir şair olup dayanmazdım şehrin öte yakasına yüreğimin vadilerinde kanatsız kuşlar uçuran sözlerin olmasaydı şayet ve yırtılmasaydı gökyüzü üstüme al/ın/mazdım yamalı bulutların ah-ü zârını, belli ki nazarım değ/ iş /miş nazarına ilişmeyeli…
dipsiz bir hokkanın içinde hapsolup kalmış çığlıklarım var leylâ’dan yadigâr. herc ü merc oluşuma delâlet eder usturası cebinde karanlık geceler.
bir elimde şifa niyetine kan taşı diğerinde her dem çoğalan bir nâr…
yeni şeylere mahal bırakmıyor ensemde gölgesiyle dolaşan bir bûselik an kekre bir düşün izdüşümünü saklıyor itinayla sırlı aynalar nâr da sen, sır da sen...
sürüklenip duruyor melal denizlerinde içi gül dolu al bir kefen.
yıldızlar aşka aşiyan olsaydı bir y ı l d ı z lık hatırım silinmezdi yüreğinden...
kendi avuçlarımdan içirdim aşk şarabını kan sızan bileklerinde siyah bir tül keskin bir kelâm ile kesmişim şiirin atardamarını katil de ben, maktul de ben.
g/ör mısra mısra hüznümün taranmış saçlarını. say ki, gözlerimde ay çarpması ellerimde gül…
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Gözlerimde Ay Çarpması Ellerimde Gül şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Gözlerimde Ay Çarpması Ellerimde Gül şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
kendi avuçlarımdan içirdim aşk şarabını kan sızan bileklerinde siyah bir tül keskin bir kelâm ile kesmişim şiirin atardamarını katil de ben, maktul de ben.
kendi avuçlarımdan içirdim aşk şarabını kan sızan bileklerinde siyah bir tül keskin bir kelâm ile kesmişim şiirin atardamarını katil de ben, maktul de ben.
muhteşem bir şiirdi, yürekten selamlarımı gönderiyorum, tebrikler....
her zaman iki gönlün yolu aşkta kesişmiyor bazen birinin canı çok yanarken diğeri kendi uydurduğu türküleri gerçekmiş gibi söylüyor şair elinden geleni yapmış hatta gömmüş çığlıklarını dipsiz hokkalara -belki hakedildiği halde söylenmeyip ille de yar diyen dillerin işidir bu davranış- lakin aşk bile olsa adı kaba ellere bırakılırsa toprağını havalandırmak illaki dalda gonca küsüyor bir gün bir çığlık hokkanın içinden dile geliyor -dile gelse de vazgeçilmiyor ya kalbe kazınmış isimden- bazen düşünüyorum acaba biz gerçekte bir aşka mı bakıyoruz yoksa çocukluktan hayalini kurduğumuz -hani o okuduğumuz- masallara mı bakıyoruz yada tutsak ediyoruz kendimizi... kanatılmayı mı seviyoruz yoksa incitildiğimizde bunu aşka delil saymayı mı -hani papatyanın saçlarını koparırız da oyunun adını seviyor sevmiyor koyarız ya- ...... bilemiyorum şiiri okurken - ki bir kaç defa okudum- aşkı avuçlarında tutan bir rüzgarın çorak toprağı emzirmeye çalıştığını gördüm ama olmuyor bazı topraklar su-dan anlamıyor...
tebrikler şaire satırların dudaklarına şiir sürmüşsün..yine...
Râzı tarafından 5/29/2011 1:57:32 AM zamanında düzenlenmiştir.
Aşkı,hüznü ve acıyı sitemlerin suyuyla çalkalayıp;cehennem iksirini cennette sunmuşsun... Bizler de cehennemde bile olsak bu iksirli mayiden içer içmez ,içimizdeki cennet mi , cehennem mi karıştırdık ...Ben de çok karıştırdım,cennette miyim ne ? Eline diline emeğine sağlık...Saygı ve sevgi ile...
yorum yazamamak bana münhasır olmalı sevgili Mehtap, sitede bunu benden daha iyi yapabilen yok :) sayfamda seni görmek daim mutlu ediyor beni, çok teşekkür ediyorum,sevgiler...
şiir güzel oldu, evet... beni kör kuyularda merdivensiz,denizler ortasında yelkensiz bırakanlara ithaf edildiğindendir güzelliği...ümit yaşar oğuzcan'ın deyişiyle...
kekre bir tadı var üstelik, sen de tadmışsın belli...
şiirin nefesi,güzel şairem...oraya gelip,o kalemi de,yazan yüreğide alnından öpüyorum.. sözsüz kalıyorum hep,şiirleriniz karşısında..alıp bu dizeleri,içime sokasım geliyor,her defasında.. bagrıma basıyorum bir kez daha,kaleminizdeki o izi...varolun..çok yaşayın...
bir elimde şifa niyetine kan taşı diğerinde her dem çoğalan bir nâr…
yeni şeylere mahal bırakmıyor ensemde gölgesiyle dolaşan bir bûselik an kekre bir düşün izdüşümünü saklıyor itinayla sırlı aynalar nâr da sen, sır da sen...
katil de ben, maktul de ben.
siz temanın can damarını kesmişsiniz..Harika tek kelimeyle..saygılar..