4
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1873
Okunma
senden uzaklaşmak isteyen benliğimi
tanrıya el açıp ettiğim dualarımla
yalnızlıkların mağrur ülkesine
meleklerin kanatlarında götürüyorum,
ve üşüyeceğimi bildiğim halde
soğuk, ayaz tutmuş bir ruhumla
sevgilinin mezarına gönüllü giriyorum,
ertelenen umutlarım kırılgan bakışlarla buluşurken
zaman beynime derinden ayrılık sancıları yaşatıyor
artık, pembe düşlerle boyadığım sarhoş duygular
renklere düşman, savaşlarda yenilmeye aday
ve özürlü sevdalarda hayat bulmaya çalışıyor,
kanatları kırılan kuş misali sorarım sana
ey aşk! sen ne zalimler besledin kavramında
bense sırtımı çaresizce dayadığım
üç kuruşluk devrik cümlelerde sendeliyorum,
dilimde ahdimin çığlıkları ile bir sarhoş edasında
ruhumun kefen diye biçilen gömleğini giyiyorum
köle edilip esaretine bedel biçilen yüreğimi
imgesi olmayan mısralarda yaşatıyorum...
Hazan sonrası dökülen gözyaşlarım
Baharına muhtaç bıraktın susuyorum
Ve her kadehte seni anarken dudaklarım
Herkese inat yalnızlığımı yudumluyorum
Bilmezdim ağlatacağını, sana sığınan yetim yanlarımın
Unutur mu sandın yüreğim , incinirken düşlerim
Ruhum hecelerin hüznünü üzerine giyerken
Çaresizim, kuytularıma senden bir nağme düşüyor
İnci gözlerin, müebbet hüküm giydirirken bedenime
Neyleyim sen bilmesen de sanadır mahkumiyetim
Dünler kanatır yaramı kifayetsiz kalır kelimelerim
Üzüntüden tükenirken mum ışığında yine yalnızım
Ne yağmurlar avutur beni, ne de diner matemim
Duy ey aşk, sanadır haykıramadığım seslenişim
Akşam üstü saklandığım soğuyan düşlerimde
Razıyım, bu sevdanın ateşinde yanmak düşer bana.
sairdemem
5.0
100% (4)