Adını koyamadığım sevdam…Devrik zamanların Arnavut kaldırımlarında, Gecenin zifiri karanlığında loş ışıklar altında dolanan Esmer tenli öksüz çocuklarıydık biz. Mevsimsiz takvime işlenmiş şubat kadar yitik, Doruklara sevdalı rüzgârlar kadar asi, Ve bir o kadarda asildik. Bizimde vardı sol yanımızda duygularımız Ve bizde isterik arzular taşıyorduk bir yosmanın kucağında Azgın bir aygırın damızlığa çekilmesi gibi inzivaya çekmiştik kendimizi... Gölgesine saklandığımız bahar dalları gibi Gözyaşımızın damlasına sakladık hayatın zehrini Ve sırrı çözülmemiş gidişleri irdeledik durduk havanda su dövercesine, İçimizde büyüttük, haykırışlarımızı sebepsiz ayrılıklarda Cahil miydik neydik Tanımadık biz, Züleyha’ları, LeylayıTamarayı Tedavülden kalkmış saydık kendimizi Acemi şairliğimizin eksik dizelerinde yaşadık aşkı ve sevdayı Yarım yamalak. Katli vacip olsa da sevdamız, Sadıktık Satmadık... Aşkın asaletine kusur etmedik Sevda rüzgârının uğuldamadığı hiç bir rüzgârın saçlarımıza dokunmasına, Güneş elleri olmadan, güneşin ellerimize konmasına yol vermedik. Yüzümüzün coğrafyasında saklı, yaşarken başka gözlere Kirpiklerimizde tek damla yaşla bekledik dönmesini O soğuk gecelerde Yorganımızı başımıza çekip zehirden bozma düşler yaşadık Uykusuz gecelerin koynunda, Sevda masalları büyüttük yokluğunda hiç sızlanmadan, Ve sağ çıkarmadık hiç bir rüyayı uykularımızdan Şimdi harami bir sevdanın ellerinde tutsak, Sabaha sevdalı ayla oynaşıyorum yağmacı güneş gibi Kime ne? Satmadık sevdamızı iki yıldıza Zehrimdin panzehirim oldun Biz sevince işte öyle sevdik… İbrahim ALTIKULAÇ Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ ♥♥♥♥♥SENİN UĞRUNA♥♥♥♥♥ Ƹ̵̡Ӝ̵̨̄Ʒ |
Hızla yol almış mısralar
Yüreğine emeğine saglık
Çok saygılar