Kalbim ey aşk der, ruhum boyun büker!Ne vakit iklimleri ansam Hazanın rahlesinde nefe nefese kalmanın hüznüyle dağlansam Saklı umutları günyüzüne çıkartmak için vecdin didarında ki lahzaya adansam Göyaşlarımın bu hicranını, kalbimin sahibine anlatmanın süruruyla anlamlaşsam Niçin korkulara sığınırız Tahkik etmek için azmi ihmale alırız, merakı lüzumsuzluğa bırakırız Henüz vakit var diye bahaneye uzanırız,nakti olmayanın itibarı olmaz anlamayız Sonra keşkelerle avunuruz, tedbirsiz yaşamayı her ne hikmetse bir marifet yaparız Gönül yarsız olu mu Çöl suyun hasretiyle kavrulur, aşkın vecdiyle ağladığı hiç duyulur mu Zerresine tevdi edilen muhabbet ve vazife ehl-i hal olmadıkça söyle anlaşılır mı Vakit niye vardır, ar nefesin sahibine en ülfet edilecek nazardır,sinsilik kime kardır Can içinde can yaşar Ne zaman saz ahenksiz çalar, neyin hicranı niye gönül sahibini dağlar Kar neden suhuletiyle yağar, yağmur hangi firkat ilzamında rahmete aşk ile bakar Ateş niye yakar, ten ve beden maksadına binaen akıl ve idrak için aşka kapı aralar Burukluktan korkma Ram olduğun ne varsa, aşkın sadrından şayet uzaksa zaman ayırma Nefsaniliği aşk sanma, köşe bucak kaçan, salkın saçak olan aşkı anlar mı sorgula Annenin o iç çekişini babanın sessizlik içinde boyun büküşünden an be an kaçınma Nazlanmak hamlıktır Zorlamak haddi aşındırmaktır, hevesin serencamıyla yol olmak buhrandır İstikameti henüz belli olmayan bir canla dost olmak ise korkuya kapı aralamaktır Akıl ve izan niye vardır emniyetsiz yol almaksa teslimiyetten arileşen ahmaklıktır Mustafa CİLASUN |
güzel bir anlatım olmuş..