SUSKUN..SUSUYORUM
Yanlızlığımda sen vardın,ayrılırken gitmelerinde kaldım.
Bekleyenlerin arasında,seni soruyorum kendime. Yorgunluğum alışkanlıklarımdı biliyorum. Gitmelerine kızıyorum,kal demediklerine, Alışkanlıklarımın dalgasız sahillerinde,gözlerimde hayallerin. Islak kaldırımlarda yürürken çaresizliklerime ağlıyorum. Karanlıklardaki çığlıklarım, şehre özlem notlarını düşüyor. Ellerim yorgun, biraz titrek,sigaramdan bir duman çekerken, Bir sonraki durak diyerek ,bilmem ne kadar yol yürüyorum, Kendimi kandırmalarıma kızıyorum,içimden bir tranvay geçiyor,çanlarını çalarak. Sesini duyurmak istercesine,sonsuz sessizlik her yerimi sarıyor Haykırışlarımı duyulmaz artık,donuyor,susuyorum. Buz dağlarının erimesi ile karışıyor haykırışlarım, Vapurların köpüklü suları peşinde kanat çırpan tüm sözcükler uçup gidiyor. Suskunluğum bir kez daha mühebbete vurulmuş kör zindanlarda bekliyorum. Her güneş doğuşu, geceyi müjdeliyor,senin yokluğunda. Kentin sokakları, yoksun der gibi,sokak lambalarında kendimi buluyorum. Yeniden başlamanın yap boz acemiliği suskunluğunda. Konuşsam ağzımdan çıkıp kaybolacak korkusundan,susuyorum. Küskünlüğümün odak noktası olduğunu bilerek,ölümü kendime yakıştırıyorum, Saf tutanların arasında, alışkanlıklarımım son cenazesi kılarken, Bir daha denesem yorgunluklarım üzerime sinmesi geçermi düşüncesi ile, Fabrikaların siren sesi çalıyor, Yorgun yüzler ağır adımlarla yürümekte, Yağmur yağmakta, Haykırıyorum koca kentin TAM orta yerinde..S.A..2011 |