varsın Azrail göğüs kafesinde soluklanırken sobelisin beni cancağızımsen benim cancağızım mavi zemzemim cansuyumsun yâr gece karası gözlerini mesken bildiğim şehr-i istanbul yürek lugatımdaki hiç bir sözcük vaziyet-i ahvalımı izahat edemedi ki cancağızım vuslat ikliminindeki ateşbaz Şems’e kaç kez yeltendim “ şems’imi “ anlatmayı. kaç kez sınırdışı oldum sen kokan şehr-i İstanbuldan kaç kez luğatımdaki 32 harfi söktüm ebedi lahzâsı geniş dimağımdan senli cümlelerim ketum kalemim lâlliğim Süleymâni sen benim gül-ü nârâ’m küçük gözlerime dolan Marmara’m cansuyum yüreğini “ yüreğime “ kapattım. tozlu aynadan söktüm tarih kokan çehreni çocukluğumdan kalan siyah-beyaz fotoğraflarında zaman üzerime ört yedi kule zindanlarını dudaklarımda mühürlü zamanın sonsuzluğu iç cebimde biriktirdiğim onlarca kağıt gemi buluşurken Eminönü sahilinde serp avuçlarındaki aydınlığın(m)ı gün doğumuna gebe şehr-i İstanbul yitirdiklerimi bıraktım cami avlusuna vakit bayram sabahı arifesi kapat hicranı özlem mevsiminde varsın Azrail göğüs kafesinde soluklanırken sobelisin beni cancağızım bedenimden ’ben’ göçe vursun ben çoktan sıladayım sükutta çığlıklarım. yüreğime kapattım yüreğine benliğimi kaybettim hükümsüz hiçliğim ’ ben’ sana ait ’sen’ bana ait vakit kendinden firarken yeri geldiğinde bıçak olup yüreğimi deşen yâr şerbet olup ölümle müjdeleyen yâr. zayi düşmedi senli cümlelerim beyaz duvaklı kağıda benliğim uluorta darağacında cancağızım ölüm sen kavuşmam sana ey yâr yâr’lara yâr eden can sızım sür keskin bıçağı boynuma şah damarımdan inkişaf ederken vuslat bereketini ilmek ilmek ör siyah saçlarımı erbain düşlerimde su-i zan’olmadım sensizlik tanımsız. sensizlik ölüm gayri cancağızım fısıldadı misk-i amberli Kız kulesi gayri sen şehr-i İstanbul benim’sin nasıl? neden? niçin? diye sormayasın cansuyum Marmara kadar durgun küçük gözlerim bak gör cancağızım zaman kırmızılığımı şah damarından asarken ben sana doğuyorum zemzeminle vaftizlenirken ruhum beni kovma kapında şehr-i istanbul Sen benim cancağızım mavi zemzemim cansuyumsun yâr gordion 17/05/2011 |
yüreğiniz var olsun hocam
yüreğinize kaleminize sağlık