Raks-ı Hüzün
Rüzgarın bağrına koyma gülleri
Onların sonu da böyle olmasın Hicaz bir bestenin feryadı gibi Kazanmaktan yoksun,şefkatten öksüz.. Herşey soldu bari güller solmasın Güllerin bağrına koyma kokunu Beni deler geçer, böyle sensizlik Aşk diye kimseler seni yolmasın Öyle sade,öyle sessiz bir nazda Palandöken gibi üşüyorum yar Saçlarımda kar, eteğim şenlik Sanki bir çay beni ısıtmış gibi Bir türkü söylerim dönmeyenlere Gençliğim ömrümden satılmış gibi Ayıplı bakarım güzel yüzlere Sanki aşk kalbimden atılmış gibi… Sevdanın soğuğunda titreyen bir gülsün sen Ömrüme efsun soluyan bir beyaz güvercin Söylesene Gün doğumu neyin oluyor senin Allahtan gelensin amenna ama Hangi sevabımın bedeli sensin Gözlerin istanbul gecesi Siyah,sisli, hüzünlü, uykusuz Hayret ben yanarken ne kadar şensin Sanki cennet sana verilmiş gibi Sana her baktığımda darmadağın Sana her baktığımda infilaktayım Bırak herkes bana delidir desin Ben senin aşkınla bak ayaktayım Şimdi izin ver Ayak izin değmiş toprakları öpeyim İzin ver bana Sana gök kuşağından elbiseler dikeyim Ebabiller göndereyim üstüne filler salanlara Denizleri ortadan ikiye böleyim geçeceksen Ateşleri gül bahçesine çevireyim Her aşktan bir parça alayım gönül gemime Ve tufanlara karşı durayım İste sevgili! Sen iste ben Lebbeyk diye haykırayım Hicranımdan seller yürüyor bir bak Acım kızıla boyuyor hüznün denizlerini Kalbim çoktan yağmalandı Sevda haramilerinin elinde Kurtlar uluyor uzaklarda Başımda bir baykuş,bir telaş sorma Sanki ağıdımı besteler gibi Cesedime inen akbabaları kovma Kim onlar kadar yaklaştı bana Dudağımdan bir parça kopardılar diye Kızma onlara Düşmanlarım kalbimi dişlerinde çiğnerken Ben gülüp geçmiştim o suratlara Hatırla… Hiçbir şey Ağır çekmez terazimde yokluğun kadar Hiç kimse Senin değerin yanında dirhem etmez Hiçbir aşk Bunca engeli darmadağın edip geçemez bizimki gibi Hiçbir şey söyleme Sus ve yaslan göğsüme Ey benim deniz gözlü hayalimin annesi Belki binbirinci gecedir bugün Belki kuyulardan yusuf çıkması Belki de miraca çıkma günüdür Yetim çocuklara bayram belkide Sen göğsüme yaslan bir kere Tek adımda arşınlayıp sıratı Ulaşayım vaad edilen cennete Güneş açmış diyorlar ya sevdiğim Odamda karanlık, güneşe perde Melankoli ruhum kalmıyor sensiz Celladım mı oldun en sevdiğimken Köle pazarında bir ben bedelsiz Ölüm bana ilk kez böyle yakınken Perde açmış diyorlar ya sevdiğim Güneş kaçmış,nefes bitmiş,ben soğuk Perdelerden kefen diksinler artık Umudumun gözü açık öldüm bak Güneş açmış diyorlar mı sevdiğim Bir deli çocuktur şimdi aşkımız Bağırır her sabah ben varım gibi ‘güneş açmış,güneş açmış, gün saçmış’ (2010) |
yüreğinize kaleminize sağlık