)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-174-)(-)(-)(
........................................................................................
Akranın Ben Güzel Akranın ben güzel şah-ı hubanım Yanağında hallar düzülmededir Kadir bilmez yara kadrim bildirdim Yandı kara bağrım ezilmededir Canan o hubluğun nettin neyledin Destinden hatemi aldın yolladın Ben ki seni sevdim niye söyledin Katle ferman yazı yazılmadadır Kul Rahman özünü nara basmıştır Cilvekar eylemez ülfet kesmiştir Ben canandan canan benden küsmüştür Geçti bu genç ömrüm üzülmededir …………………………….. Hodlu Rahmani-1- …………………………………………………………….. 1865-1915. Artvin’in Yukarı Hod (şimdiki adı Yukarı Maden) köyünde doğdu. Asıl adı Osman’dır. Yusufelili Mahiri’nin yaşam öyküsünde olduğu gibi, birçok aşığın tersine çocukluk yıllarında şiir ve türküye oldukça yabancı biriydi. Özellikle bir eğlence sırasında hiçbir türkü söyleyemediğinden dolayı defalarca arkadaşları arasında mahcup duruma düştüğü anlatılmaktadır. Yine böyle bir gece evine gidip yattıktan sonra gördüğü rüyayla aşık oldu. Ertesi gün dolan içini ise amcasının oğlu Molla Mehmet’e boşalttı. Aslında sessiz ve neredeyse konuşmaktan çekinen bu insanın böylesine türkü söylemesi kısa sürede çevrede duyuldu. Şiirlerinde genellikle sevda ağırlıklı konuları işleyen Rahmani, 1. Dünya Savaşı (1914-1918) dönemindeki seferberlikte köyünü terkederek Kayseri’ye göçtü ve orada öldü. Ayrıca 1925 doğumlu Şavşat’ın Kuçen (şimdiki adı Kocabey) köyünden asıl adı Abdullah Aslan olan bir Rahmani ve asıl adı Ali Çırçır olan Erzurumlu bir Rahmani (1942-1993) daha bulunmaktadır. KAYNAK:© BeKa Sitesi ………………………………………………………………………………………………………………………………. )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-174-)(-)(-)( ................................................................................................ Bu ne güzelliktir ey kaşı karam Karşıdan sevdalı süzülmelidir Gülmezsen yüzüme ey/olmaz yaram Beni derde salan üzülmelidir Bizim ele benzer baktım lehçesi Sevdasıyla dolu çıkın, bohçası El ele göz göze gönül bahçesi Cananla birlikte gezilmelidir Sevda üzre açsın dökmesin gazel Böylesi cilve, naz kız sana özel Buğulu gözlerle bakarken güzel Niyeti, arzusu sezilmelidir Diyor ki bülbül ol dalımda şakı Sanki İrem bağdan geliyor koku O ak gerdanını sarmalı takı Boynuna inciler dizilmelisdir Ulaşmalı aşkım ışık hızıyla Sarmalı sevdiğim cilve nazıyla Alnına öpücük dudak iziyle Seni seviyorum yazılmalıdır Deli gönül diyor evrende tek bir Benzerin görmedim başkada yok bir Güzel libasların çıkarken bir bir Bu gece düğmeler çözülmelidir Bu sevda serimde dolanan ayla Bayram eder yürek cümbüşle,ney’le Lüzumsuz kendinden geçerken böyle Sevda deryasında yüzülmelidir Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz |
Bayram eder yürek cümbüşle,ney’le
Lüzumsuz kendinden geçerken böyle
Sevda deryasında yüzülmelidir
Her zamanki gibi harikasın hemşerim.Kutlarım.Yazan kalemin daim,kelamın eksik olmasın.Sağlık ve mutluluk dileklerimle......