ölümsüz sevdaya aç iki âşık.....can suyum cancağızım...................... küçük avuçlarıma mekan eden kırlangıçları saldım sabah ezanında gece karası gözlerimi Haydarpaşaya gelen mavi trenle düş ülkesine yolladım cemâlini yüreğime çeviren mavi zemzem bütün güzergâhlarım sana Şehr-i İstanbul upuzun bir menzil durakta bir nefeslik olsa da seni soluyorum buram buram kalemimi ispat eden hüviyetimi maviliğinde silmeye geliyorum can sızım kırmızılığımı şah damarında darağacına asıp Marmara’nın maviliğinde vaftizleniyor bedenim avuçlarında açan hüsnüyusuflar vuslatı sırtlanmaya niyetlenmekte bırak! gözlerime gözlerine ebediyen çöreklensin ben sen oldum yelkovanın akrebin olmadığı kum saatinde sen de ben oldun yavaş yavaş.. bütün yollar maviliğine bütün yollar Marmara’nın durgun sebiline yüreğimi ikiye ayırdım bir yanım senli cümlelerimde dualarıma katışında diğer yanım maviliğinde guslenirken tüm günahlardan arındım vaftizledim kendimi kaygısızca karların içinden doğup kuru topraktan fışkıran kardelen oluyorum yeri geldiğinde avuçlarında demetlediğin sevda çicekleri Marmara kokan yüreğin gönlümde vuslat filizi gözlerimde şehr-i İstanbul. gümüş pulları Boğaz"a asan efsunlu gece yakamoz eşlik edecek sevda türkülerine siyah peçeli bulutlara Eminönü sahili pansuman yapmayacak artık kabuk bağlamış kanamalı yaralarıma şehr-i İstanbul avuçlarında bir tutam özleme bulanık hicranın koynunda çoğulan intiharın sessiz çığlığında gece rimelleri akan efsanevi şehir çorak cografyama düşsün berraklığın ıslak kirpikleri yeni bir güne merhaba telaşında vakit fecr dudak kenarlarına örülmüş ağ özlemi yudumlamakta yâr bırak can suyum batsın deliverenler çizilsin bedenim kanasın attığın her bir adımda ölümlerden ölüm beğenirken Yusuf ’un mezarı açıktı Moda koyu Florya sahıli ve bardaktan boşanırcasına yağan yağmur sığınalım küçük bir tekneye tenekedeki ateş ısıtsın soğuk ellerimizi bırak cancağızım şehr-i İstanbul örtsün üzerine kara peçesini düşsün karanlık ıssız kaldırımlara kapılar ardına kadar kapalı ayaklarımın altında kum zerreleri tenimde gonca güller sen ki Şems’imsin ölümsüz sevdaya aç iki âşık..... şehr-i istanbul eteğini topla üstüm başım yosun gözlerim Marmara diline ekleme devrik cümleleri aşk sofrana çağır kırlangıçları vuslata bürünen sevgili açma yüregini ılık melteme gözlerine iliştirme sümbül kokulu bulutları yüreğin(m) helvaya duran koruk iken ismaile boğazına sürülen keskin bıçakta zaman gözlerin(m) şehr-i istanbul sen ki Şems’imsin ölümsüz sevdaya aç iki âşık..... gordion 12/05/2011 |
sevgiyle selamlar.