HEP' si, HİÇ' ti...
Yabancısıymışım buraların,
Konuşan bir dilsizmişim meğer yıllardır, Oysa ölümsüzlüğü okumamıştı dudaklarım, Kaybettim... Nefes alırken ölüm kayıtlarına alınmış adım, Yabancısıymışım buraların, Belki de hiç olmamışım, Ya da hiç olmuşum her seferde. ’’Merhumu nasıl bilirdiniz?’’ sorusuna cevap aramışsınız, Hakikaten nasıldım aranızda? Yakışmamıştım değil mi yalanlarınıza? Becerememiştim sizin kadar ölümcül olmayı. Hakikatı savunan güzellikti adım, Hece hece yuttunuz sevinçlerimi, Bakakalmak da varmış çaresizce hayata, Sadece siz miydiz hep olan, İyi de hepiniz hiçten var olmadınız mı?... Önce hiçtiniz, Sonra içtiniz hiçliğin iksirini, Buram buram yalanlara boyadınız sözlerinizi, İnim inim inlettiniz hiçleri. Ne kadar da çabuk unuttunuz ocağınızı, İyi oynayın bari figüranlığınızı, Olur da sekerse hepleriniz, Sonsuza dek tutsak olursunuz hiçlerde... [Mehmet Yusuf SEZEN] |