Devrilir İçimde Bir Devrim
Tağutlaşan iktidar
Kendince küçük kölelerin Tabiilerin Mayısın birinde Bir mayıs gününde Öbek öbek gelirler Dertleri nedir? Hak adalet, özgürlük derler ya Özgürlük dedikleri asıl Özünde gür olmak değil midir? Öz kendin Kendini bilmek Sen kendini bilmeden Özün gürlemesi kime ne? İşte ey insan Bil kendini de Özün olan fıtratına dön Dön kendine. Haydi bir bak Haykırdığın nakaratlar ne kadar boş Yüreğinde çılgın bir rüzgar eser ama Bu gidişte dümen nereye kıvrılır Kaptan akıl mı? Koca bir kalabalık mı? Kim? Hangi hoyrat isteklerin kulusun. Evet diyorum ya özünde sen Kimsin? Kim olmalısın? Diyorsun ki kimseye tahammül etmem Kimse bana emir veremez. Evet sen kendi kendine tanrı atayan Azgın birisin. Kendini bilmezlik bu. İnsan acizliğini bilmediğinde O sınırlı yaratılışı aşmak istediğinde tökezler Kendi içinde devrilir, devrimler yapar ki Bir uçtur, uçuktur bu emek devrimi Asıl devrilen içinden kopan Kuru bir kıyamet. Birliktelik şenlik işte O günlük bir hevesle Gülmek eğlenmek Devrilir bir gün daha Ömrünün karanlık Mahzenine... Daha ne olsun Bir gün daha kurban verilsin Boş heveslere. Bir slogan atılsın gür sesiyle Kendini Yaratanı bilir mi, Kendini bilmeyen? Nasıl bir dönüş bu Koca bir alem iken Yürüyen bir sürüye. Akıl, kalp, vicdan, fıtrat Bunca hazır kıta varken İnsan neden yanılır ki? Evet yanılmak da bir nimet Değilse doğru yanlış bilinmez İlla ki gökte karanlık olacak Onu yırtan bir hak güneşi Elbet doğar Elbet doğacak. (Mayıs 2011 İstanbul) |