Tanıyorum seniKilometrelerce uzaklardan tanıdım ben seni, gözlerini biliyorum ellerini Kuşlar kadar özgür depreşen yüreğini biliyorum ben Ne denli hoyratlık varsa bakışlarında, saçlarında rüzgar Ve düşüncelerin neresindeyse hayatın biliyorum içinin alemlerini… Her göz kırpışın, nefes alışınla bir, kelebek ömürleri yükleniyor huzuruma Sevincime hasret, gülüşüme vuslat iniyor göklerin mavisiyle… Gözlerini diyorum, ışıl ışıl gözlerini Tanıyorum… Yediveren gülleri gibi Bakışlarında mevsimler, Buğusunda iklimler değişir… Sonra, göz kapakların perdelerse Kırağılar yağar gönlüme Yağmurlarını da biliyorum, Tane tane inince bulutlarından, Yıldırımlar gibi kirpiklerin çakar, Beynim diyorum beynim dayanmaz buna Dizginsiz atlar belirir apansız, Nal sesleri harap eder ruhumu… İçinde şafaklanınca düşlerin, Gün ortasında yorulan o yüreğin, Kırılgan bedeninde nafile ikindiler Zühre yıldızlı geceler belirir alnında, Öpülesidir o pak alnın bu yüzden…. Ne denli dirilirsen, şafaklarında matem, Şen şakrak bülbüller avuçlarında, Hürriyetse hürriyet, tutsaklıksa tutsaklık, Tüm ihtimaller yeğ ederim delice, Hırçınlığını da bilirim, Parmak uçlarınla tutunursun pürtelaş, Belirince kaşlarında çatılı bir çift mavzer, Eylemlere atılırsın, güzelliğini gizlemeden… Kalbinin çarpıntıları sarar bedenimi benim, Dur! Dense benim yüreğim durur! Şaşmıyorum cesaretine herkesler gibi, ruhum seninleyken şaşılır mı bu hale, Muhittin Dağhan |