SürGüNdE yAsAKtIr ÖlÜm
ne kadar karanlıksa
ovaya düşen patikanın dar kanallarına ayak uyduran her şairin ipliğine muhtaç bir şehir sin bilmediğin fakirlik burda... en sert mizacına bürünmüş umutsuz sabahlardan keyif alırken zamanından önce yolunu değiştiren bir trenin sürücüsü olsa olsa hayalettir kır beyazla ve hatta sarıyla bile söz etmekten çekinirken bir anaydık belki değilse oğul ince sazlar … hep bu saatleri sever… rüzgar (ölü) dişi resmini çizerken karanlık tarlaların da beklenmedik bir yeşillikti ama emin olunmadan şiir bulur muydu veya hangi buluttan medet umar bir kuş yüreği de sönerdi kuşluk vakti… yani siz kadar anlam ise dünya biz kadar da günahtı yummak gözleri geçmek değil susmaktı olsa olsa… bu iki satırlık saray mutfağı (lokumlar )tarihinden ne bekliyelim şimdi ne umardınız da ne kadar getirilmiştik ta nerelerden AnarZalem Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcisine aittir |