)(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-155-)(-)(-)(
…………………………………………………………………………………………………………………………………………
Göresiz Bir adamda olsa aşkın dikeni Sancılıp sineye bata göresiz Damlasa damağa bir katre nemi Coşkun dalgalara kata göresiz Vasfetsem tükenmez dilimde haller Bazı kara giydim bazı da allar Canan bahçesinde çifte bülbüller Ah u figan ede öte göresiz Deli gönül düşüp nara uğrasa Hançer alıp sinesini doğrasa Erenler katında bade ığrasa Düşüp o gaflete yata göresiz Ben bilirim hakka niyaz edeni Mahir birdir bilmelisin hüdanı Bir adamda olsa aşkın madeni Dilde gevherini sata göresiz ……………………………… Aşık Mahiri …………………………………………………………….. 1850-1914.Artvin’in, Yusufeli ilçesi’nin İphan (şimdiki adı İnanlı) köyün de doğdu. Asıl adı Osman’dır. 16 yaşına dek medrese eğitimi gördü.Birçok aşığın tersine çocukluk yıllarında şiir ve türküye oldukça yabancı biriydi. Özellikle bir eğlence sırasında hiçbir türkü söyleyemediğinden dolayı iki kez arkadaşlarına ziyafet vermek zorunda kaldığı anlatıları bulunmaktadır. Sözkonusu böylesi bir olaydan sonra üzüntüyle köyodasında uyuyakaldı. Ertesi gün bir türlü uyanmayan Mahiri’nin öldüğüne karar verildi ve kefen bezi almak için komşu köy olan Erkinis’e (şimdiki adı Demirkent) biri yollandı. Burada Aşık Muhibbi’yle karşılaşan işi, olayı ve isteğini anlattı. Bunun üzerine Muhibbi, İphan’a gelerek Mahiri’nin başucunda bir deyiş söyledi. Bu deyişten sonra uyanan Mahiri ise buna karşılık olarak ve rüyasında gördüğü Şirvanlı Mirza Hanın kızı Mahitaban’dan sözetti. Daha sonra yaklaşık 2 yıl Muhibbi’ye çıraklık yapan Mahiri, daha sonra İran’a giderek sevdiğini aramaya koyuldu. Bu süre içinde Erzurum’da Erbabi, Kars’ta Kemali, Tebriz’de Filvari gibi dönemin birçok ünlü aşığıyla karşılaştı.6 yıl süren bu arayış sonunda sevdiğini bulan ve onunla geri dönen Mahiri ve Mahitaban’ı yolda yakalayan Mirza Hanın askerleri, Mahitaban’ı alarak geri götürdüler. Dönüşte Oltu’nun Othak (şimdiki adı Cevizli) köyünde sevgilisine benzettiği Münevver adlı kızla evlendi. Zaman zaman bazı yerleri dolaşmasının dışında ölümüne dek Othak’ta kalan Aşık Mahiri, şiirlerinde genellikle sevda ve dini konuları işledi. KAYNAK:© BeKa Sitesi ________________________________________ )(-)(-)(-BUĞULU CAMLARA YAZDIM ADINI-)(((-155-)(-)(-)( Sine üzerine bir kirpik gelip Nasılmış bu sevda batsın da görün Ok gibi saplanıp sineyi delip Aşkın şerbetini tatsında görün Şarkılar yükselsin seven dilinde Gör neler değişir yarin halinde Şeyda olup kızıl gülün dalında Bir bülbül misali ötsün de görün Kurur mu sevenin gözleri yaştan Sevilen yüreği farksızdır taştan Sevda denen bu görünmez ateşten Alevi yayılıp tütsünde görün Vazgeçer mi gönül yare bestinden Doldur der badeyi gönül testinden Her akşam gün gibi tepe üstünden Sevdanın güneşi batsında görün Geçiyorken zaman hayal düş ile Çekerken çileyi dertli baş ile Silinmeyen gözden akan yaş ile Şu zaman geçmişi yutsun da görün Tatlı sözlerine her zaman kanan Her gün her Dakka adını anan Ne yapsa ne etse gelmezse canan Gönlün aşka sabrı bitsinde görün Seviyorsa eğer olmazmış gamsız Gönül bahçeleri hoş olmaz çimsiz Sonunda sevdayı deli Lüzumsuz Parasız ve pulsuz satsın da görün Sadık Dağdeviren Aşık Lüzumsuz BEST: Bahis, iddia, lâdes. |
"Akademi Sadık" dedim ve öyle demeye de devam edeceğim. Yine akademik ölçülerde bir bilgilendirme ve akabinde güzel bir nazire ile gönüllerimizi hoşnut ettin. Yüreğine sağlık, ömrüne bereket.
Selâm ve dua ile...